Karbon Vergisi ile İklim Değişikliğine Sebep Olan Emisyonları Azaltabilir miyiz?

Benzer İçerikler

Karbon vergisi; ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmak için uyguladığı üretim, tüketim veya ithalat sırasında oluşan karbondioksit emisyonlarının ekonomik olarak cezalandıran bir vergi türüdür. Vergilendirme, ürünün karbon ayak izi ile orantılı olarak belirlenir. Bu uygulama, çevreye verilen zararın maliyetini yansıtmak ve çevre dostu üretim ve tüketim alışkanlıklarını teşvik etmek amacıyla yapılmaktadır. Günümüzde, birçok ülke karbon vergisi uygulamaktadır ve bu vergi, iklim değişikliği ile mücadele için önemli bir araç olarak görülmektedir.

Şu an için Avrupa Birliği ülkeleri, İsviçre, Norveç, Birleşik Krallık, Kanada, Japonya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, iç piyasalarında karbon vergisi uygulamaktadırlar.

Yeni araştırmalar, karbon üretimine bir fiyat koymanın, yasa koyucuların iklim değişikliğine neden olan emisyonları azaltmak için yapabilecekleri en ucuz ve en etkili politika değişikliği olduğunu öne sürüyor.

Current Sustainable/Renewable Energy Reports dergisinde yakın zamanda yayınlanan çalışmalar, çeşitli politika değişikliklerinin Teksas’ta elektrik üretiminden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını azaltma üzerindeki maliyetlerini ve etkilerini analiz etti ve karbona iklim değişikliğinin maliyetine dayalı bir fiyat eklemenin en etkili yol olduğunu buldu.

Ohio State Üniversitesinde Entegre Sistem Mühendisliği Profesörü ve çalışmanın kıdemli yazarı Ramteen Sioshansi, “Eğer amaç atmosferdeki karbondioksiti azaltmaksa karbona bir fiyat koymanın ve ardından tedarikçilerin ve tüketicilerin üretim ve tüketim seçimlerini buna göre yapmalarına izin vermenin diğer politikalardan çok daha etkili olduğunu bulduk.” dedi.

Çalışma, politika değişikliklerinin Teksas elektrik sisteminin güvenilirliğini nasıl etkileyebileceğini incelemedi – geçen ay bir kış fırtınasının eyaletin elektrik şebekesinin çökmesine neden olmasıyla Teksas sakinleri için sancılı hale gelen bir sorundu ancak bir bölgenin enerji portföyündeki belirli bir enerji miktarının yenilenebilir kaynaklardan gelmesi zorunluluğu da dahil olmak üzere diğer politikaları değerlendirdi ve bunların havadaki karbondioksit miktarını azaltmada ya daha pahalı ya da karbon vergileri kadar etkili olmadığını buldu. Çalışma, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik sübvansiyonların da karbondioksiti azaltmada o kadar etkili olmadığını buldu.

Araştırmacılar, hükümetin karbon emisyonunu 2040’ın sonuna kadar 2010 seviyesinin %80 altına düşürmek için bu çeşitli yöntemleri kullanması durumunda ne olabileceğini modelledi.

Kömür ve doğal gazla çalışan üretim birimleri üzerindeki karbon vergilerinin, bu kesintileri yenilenebilir enerji kaynakları için vergi kredilerinin maliyetinin yaklaşık yarısı kadar sağlayabileceğini buldular.

Çalışma, Sioshansi’nin laboratuvarında eski bir yüksek lisans öğrencisi ve şimdi Amazon’da bir araştırma bilimcisi olan Yixian Liu tarafından yönetildi. Rüzgar, güneş, nükleer, doğal gaz ve kömürle çalışan birimler olmak üzere beş nesil teknolojiden mümkün olan harcamaları ve karbon azaltımlarını, enerji depolamayla ilgili maliyetler ve karbon azaltımlarını modelledi. Enerjinin depolanması çok önemlidir çünkü kaynaklar iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtlardan (doğal gaz ve kömür) rüzgar ve güneş gibi daha temiz kaynaklara geçerken, enerji sistemlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarını yönetmesine izin verir.

Sioshansi, asit yağmuruna neden olan kimyasallardan biri olan kükürt dioksit seviyelerini azaltmak için benzer bir programın kullanıldığı göz önüne alındığında, çalışmanın sonuçlarının şaşırtıcı olmadığını söyledi.

Sioshansi, “Son 40 veya daha fazla yıldır pazar temelli çözümlerin bu gibi sorunlarda işe yarayabileceğini biliyoruz” dedi.

Çalışma, yenilenebilir kaynaklara yönelik sübvansiyonların karbon emisyonlarını azaltmak için işe yaramasına rağmen, bu sübvansiyonların maliyetlerinin bir sorun olacağını buldu.

Sioshansi, “Hiç kimse sübvansiyonları ödemek zorunda kalmasaydı ve gerçekten ücretsiz olsaydı, bu harika bir seçenek olurdu” dedi. “Maalesef, onların çalışma şekli bu değil.” dedi.

Karbona Biçilen Bedel

Morris Üniversitesinden İktisat Profesörü Dale Jorgenson, 2013’de yayınlanan “Double Dividend: Environmental Taxes and Fiscal Reform in the United States” başlıklı kitabında karbon vergisini farklı kurgularla ele almakta ve ABD’nin yıllık kalkınma hedefi olan %2 oranını bu vergi ile %2.4’e taşımak için bir fırsat yaratabileceğini de iddia etmektedir. Öte yandan, karbon için biçilen fiyat aralığının ton başına 10 ila 50 amerikan doları olması ve ortalama fiyat için 30 doları öngörmesi düşük gelirli kesimin etkileneceğini ortaya koyuyor. Jorgenson, kitabında buna dönük çözüm önerilerini de getiriyor.

Karbon vergisini uygulayan bir diğer ülke Birleşik Krallık ise emisyonları 2050 yılında 1990 yılına göre %80 oranında azaltmayı hedeflemiş bulunuyor. Hükümetin iklim değişikliği komitesi danışmanları, bu hedefin sağlanmasında 2020 yılı itibariyle karbon tonu başına 30 sterlin ve 2030 yılında ise 70 sterlin fiyat biçilmesini öneriyor.

Tüm bu ulusal çapta girişimler küresel piyasalar üzerinden yaratılan haksız rekabetle sonuçlanabildiğinden, gelişmiş ülkeler açısından ideal olanın karbona küresel ölçekte ortak bir fiyat belirlenmesini ortaya koyuyor.

Karbon Vergisi, Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

Türkiye’de henüz resmi bir karbon vergisi uygulaması başlamamıştır ancak Türkiye, 2015 yılında Paris İklim Anlaşması’nı imzalamış ve karbon emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunmuştur. Bu çerçevede, Türkiye’nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını %21 oranında azaltması hedeflenmektedir. Türkiye’de karbon vergisi uygulaması ile ilgili çalışmalar da devam etmektedir. 2020 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karbon vergisi ile ilgili bir düzenleme taslağı hazırlanmıştır. Ancak henüz bu düzenleme yürürlüğe girmemiştir.

“Pricing Carbon” yani karbonun fiyatlandırılması, iklim değişikliğine bağlı oluşan sosyal maliyetlerin iktisatta karşılığını bulması anlamına geliyor. Bilindiği gibi, başta fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan sera gazlarının neden olduğu küresel ısınma, insan sağlığına olan etkilerinden, artan deniz seviyesinin kıyı kentlerde meydana getirdiği taşkınlara, bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına kadar pek çok çevresel sorunu beraberinde getiriyor. Tüm bu etkilerin yarattığı tahribatların bedeli de atmosfere salınan bu emisyonların dışsallıkları olarak her bir coğrafya ve habitatı farklı şekilde ve dolayısıyla farklı mali sonuçlarla etkileyebiliyor.  Yale Üniversitesinin bir araştırmasına göre tüm bu etkilerin küresel ölçekteki yıllık maliyeti 1.6 trilyon dolar olarak nitelendiriliyor.

Ülkemizin Durumu

Bilindiği üzere, ülkemizde karbon vergisi alanında doğrudan karbona özel bir vergi uygulaması bulunmamakla beraber, dolaylı olarak petrole uygulanan vergi oranı açısından OECD ülkeleri arasında ülkemiz ilk sıralarda yer almaktadır. Yine çevre vergi oranı açısından da Danimarka ve Hollanda’dan sonra 3. sırada bulunuyor. Öte yandan, Meksika, ABD, Şili’nin de aralarında yer aldığı karbon vergisini değerlendiren ülkeler petrol vergisi açısından OECD ülkeleri arasında son sıralarda bulunması oldukça dikkat çekicidir.

Ülkemizde, 17.05.2014 tarih ve 29003 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik ile 2016 yılı itibari ile sera gazı emisyonlarının tesis bazında hesaplanması sağlanacaktır. Yine, Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı (PMR) projesi kapsamında ise emisyon ticaretinin de dahil olduğu karbon piyasa mekanizma araçlarının ulusal ölçekte analiz edilerek karar vericilere dönük bulguların paylaşılması hedeflenmektedir. Bu alanda dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmeye devam etmek ve diğer Bakanlıklarla işbirliği içerisinde yürütülmesi planlanan analitik çalışmalar ışığında hareket edilmesi önem arz ediyor. [1]İklimi Korumanın Bedeli[2]Karbon vergisi[3]Want to cut emissions that cause climate change? Tax carbon[4]Öne çıkan görsel

[cite]

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler