Her gün en az birkaç saatimizi geçirdiğimiz dijital dünyanın, gezegenimize çevresel olarak etki ettiğini ve ekolojik ayak izimizi artırdığını biliyor muydunuz?
İnsan faaliyetleri sonucu bozulan ekosistem dengelerini hesaplamak ve ekosisteme geri kazandırılması gereken miktarı belirleyebilmek için geliştirilmiş bir yöntem olan Ekolojik Ayak İzi; karbon ayak izi, orman ayak izi, tarım arazisi ayak izi, yapılandırılmış alan ayak izi, balıkçılık sahası ayak izi ve otlak ayak izi gibi pek çok bileşenden oluşur. Global ekolojik ayak izinin %60’ını oluşturan Karbon Ayak İzi ise payımızın en çok olduğu ekolojik ayak izidir. Peki dijital ortamlarda karbon ayak izini nasıl oluşturuyoruz?
İnternet ağlarına kaydedilen her bir adım, dijital ayak izi olarak adlandırılır. Diğer bir deyişle dijital ayak izi, tüm bireylerin internetteki adımlarını kaydeden bir kütüphanedir. Teknolojik cihazların çalışması için ihtiyaç duyulan enerji, çevreye karbondioksit salmamıza sebep olur. İnterneti desteklemek ve internet üzerinden eriştiğimiz içeriği depolamak için gereken veri merkezleri ve milyonlarca fiziki sunucu ise arka planda kalan, ancak işin daha fazla enerji gerektiren kısmıdır. Bunların hepsi de çok fazla enerji harcayan denizaltı kabloları ve yönlendiricilerle birbirine bağlı çalışır. Arama geçmişimizden, attığımız tweetlere; yer bildirimi yapmaktan, paylaştığımız fotoğraflara kadar yaptığımız her hareket, bıraktığımız dijital ayak izini biraz daha arttırır.
Dijital Ayak İzi Çevreye Ne Kadar Zarar Verebilir?
2019’da yapılan bir araştırmaya göre, küresel karbon salınımının %2.3 – 3.7 civarındaki miktarı dijital tüketimden kaynaklanıyor. Bu oran havacılık sektörünün yarattığı karbon emisyonuyla neredeyse aynı oranı temsil ediyor. Covid-19 öncesi dünyada yaklaşık 4 milyar insanın internete eriştiğini ve bu miktarda karbon salınımı yaptığını düşündüğümüzde, bu oranın şimdilerde çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Peki Ne Yapabiliriz?
- E-posta kutunuzu sürekli olarak temizleyerek dijital ayak izine bağlı emisyonları azaltabileceğinizi biliyor muydunuz? İstenmeyen e-postaları azaltarak, okumadığınız bülten aboneliklerinden çıkarak ve düzenli olarak gelen kutunuzu temizleyerek teknolojide yeşil adım atabilirsiniz.
- Bilgisayarlar uyku modunda olduğunda da enerji harcamaya devam ettiği için kullanmadığınızda bilgisayarınızı kapatabilirsiniz.
- Sosyal medya uygulamalarında fazla vakit geçirdiğinizde sadece vücudunuza ve ruhunuza değil doğaya da zarar verdiğinizi kendinize hatırlatabilirsiniz.
- Her sıkıldığınızda ya da boş vakitlerinizde telefonunuzla ilgilenmek yerine başka bir şey yapmayı seçerek hem gezegenimize hem kendinize küçük bir iyilik yapabilirsiniz.
- Dijital iz ile birlikte atmosferde de daha az iz bırakabilmek için arama reklamlarından gelen gelirin %80’ini ağaç dikimine ayıran Ecosia gibi arama motorlarını tercih edebilirsiniz.
- Bir yeşil ipucu da Harvard Hukuk Fakültesi enerji müdürü Eric Potkin’den gelsin! Ekran parlaklığınızı %100’den %70’e düşürerek monitörün kullandığı enerjiden %20’ye kadar tasarruf sağlayabilirsiniz.
Bugün; telefonları, tabletleri ve bilgisayarları bir süreliğine köşeye bırakıp kendi içimize dönmenin tam vakti! İçindeki evreni keşfet. Bilinmeyen gezegenler keşfedilmeyi bekliyor… [1]“Ekolojik Ayak İzi Nedir?” https://www.semtrio.com/[2]“Dijital Ayak İzi Nedir?” https://www.avansas.com/blog/[3]Flores, Gaby. (2022). How scrolling to your social media feed contributes to your carbon footprint. https://culturacolectiva.com/
Nasıl Atıf Yapılır:
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
↑1 | “Ekolojik Ayak İzi Nedir?” https://www.semtrio.com/ |
---|---|
↑2 | “Dijital Ayak İzi Nedir?” https://www.avansas.com/blog/ |
↑3 | Flores, Gaby. (2022). How scrolling to your social media feed contributes to your carbon footprint. https://culturacolectiva.com/ |