Yeni araştırmalar, bahçenizi iç mekana getirmenin ve ofisinizin duvarında doğru bitkileri yetiştirmenin (bazı gelişmiş teknolojilerle birlikte) havadaki yaygın toksik kirleticilerin çoğunu temizleyebileceğini öne sürüyor.
Bulgular, Avustralya’daki Sidney Teknoloji Üniversitesindeki (UTS) bilim insanlarından geliyor ve iç mekan bitkileriyle donatılmış dikey bir duvar sisteminin, petrol buharlarında bulunan zararlı bileşikler karışımını temizleyip temizlemeyeceğini araştırıyor.
Sonuçta, tipik bir iş günü boyunca bitkiler, kansere neden olan bazı adı çıkmış bileşiklerin düzeylerini başlangıç konsantrasyonlarının %20’sinin altına düşürdü.
Araştırma, UTS ekibinin yardımını alan bitki düzenleme şirketi Ambius tarafından finanse edildi. Ambius’un küçük dikey bitki duvarı sistemini taklit eden iç mekan bitkilerinden oluşan bir koleksiyon, deneyler için kapalı odalarda tutuldu.
Laboratuvar düzeni kamusal alanların büyüklüğüne yaklaşmasa da, fikir, dikey bahçelerin kurulmasının, ofis binaları, hastaneler ve hastanelerdeki bayat havayı dışarı atan enerji yoğun havalandırma sistemlerini destekleyerek iç mekan hava kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olabileceğidir.
Yeni bulguların hakemli bir incelemeden geçmediğini belirtmekte fayda var ancak geçmişte yapılan araştırmalar, iç mekan bitkilerinin, genellikle uçucu organik bileşikler ve ya VOC’ler olarak adlandırılan gaz halindeki bileşikleri emme potansiyelini gösterdiğini belirtmekte fayda var.
Bununla birlikte, bitki ‘saflaştırıcıları’ üzerine yapılan çalışmalar, tipik olarak, kontrollü koşullar altında ve gerçek dünyadaki maruziyetlerle karşılaştırılamayacak düzeylerde, karmaşık karışımlar değil, tek kimyasal türlerin uzaklaştırılmasını değerlendirmiştir.
Bu yeni çalışmada benzer şekilde kapalı odalar kullanılmış olsa da, yaygın ev bitkilerini (Şeytan sarmaşığı (Epipremnum aureum), Ok ucu bitkileri (Syngonium podophyllum) ve Örümcek bitkileri (Chlorophytum comosum ) önemli bir karışık VOC kaynağı olan petrol buharlarıyla karşı karşıya getirdi.
UTS çevre bilimcisi Fraser Torpy, “Bitkiler sadece birkaç saat içinde havadaki kirletici maddelerin çoğunu temizlemekle kalmıyor,” diyor, “petrolden kaynaklanan en zararlı kirletici maddeleri de havadan en verimli şekilde uzaklaştırıyorlar.”
Torpy ve ekibi, Ambius dikey bitki duvarı sistemini, dört bitki içeren veya hiç bitki içermeyen, amaca yönelik dokuz adet plastik kutu kullanarak test etti. Odaların içinde az miktarda petrol buharlaştı ve araştırmacılar gaz seviyelerini ölçtüler.
Kontrol odasındaki gazların hafif azalmasına dayanarak, test kutularının her birinde bir sızıntı göz ardı edilemedi. Yine de araştırmacılar, bitkilerin 8 saatlik test süresinde toplam VOC’lerin yaklaşık yüzde 43’ünü ve özellikle zararlı üç kimyasal sınıfın neredeyse tamamını çıkardığından emin: Alkanlar (yüzde 98’i giderildi), benzen türevleri (yüzde 86) ve siklo pentanlar (yüzde 88)
Araştırma ekibi raporlarında, “sağlık üzerinde kayda değer etkilere” neden olabilecek bu havadaki kirletici maddelerin ortadan kaldırılmasının “sağlıklı bir iç mekan ortamının korunması üzerinde önemli etkilere” sahip olabileceğini yazıyor.
Benzen bileşikleri oldukça kanserojendir ve benzin istasyonlarından yüzlerce metre uzaktaki okullara ve binalara sızıp güvenli seviyelerin üzerine çıkabilir. Araştırmacılar ayrıca uzun süredir benzin istasyonlarının yakınında yaşayan insanların lösemi gibi kanserlere yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunun farkındaydı.
Torpy ve meslektaşları, ofis binalarına ve evlere bitişik otoparkların da iç mekan kirliliği açısından bir başka endişe kaynağı olduğunu belirtiyor.
Daha fazla araştırma ile dikey bahçeler yardımcı olabilir. Torpy, “Ayrıca havadaki toksinler ne kadar konsantre olursa, bitkilerin toksinleri gidermede o kadar hızlı ve etkili hale geldiğini bulduk, bu da bitkilerin büyüdükleri koşullara uyum sağladığını gösterdi” diyor.
Çoğu zaman hava pompalarına bağlanan çok sayıda saksı bitkisinin yer aldığı bu dikey yeşillendirme sistemlerinin, mutfak rafımızda duran bir avuç sevilen iç mekan bitkimizden bir adım ötede olduğunu unutmayın. Evinizin içindeki havayı daha temiz hale getirmek için binlercesine ihtiyacınız olacak.
Araştırmacılar, mütevazı bir bitki topluluğunun havayı, hava kalitesini etkileyecek kadar hızlı temizleyemediğini söylüyor. Ancak ruh halini artırabilirler.
Hava geçirmez kutuların deneysel kurulumu aynı zamanda kapalı odalardaki bitkileri izleyen ilk NASA araştırmalarını da hatırlatıyor; bu da elbette havalandırma sistemlerinin pompalandığı büyük bir ofis binasının iç ortamından çok farklı.
Bununla birlikte, küresel ölçekte iç mekan hava kalitesinin önemini vurgulayan yeşil duvar teknolojilerine olan ticari ilginin pandeminin ardından artması muhtemeldir.
Bu kez hakemli bir dergide yazan Torpy ve ortak yazarları, çeşitli binalardaki büyük ticari sistemleri test eden daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor. Ancak o zaman bitkilerin hava temizleyici olarak görev yapıp yapamayacağını ve mevcut havalandırma sistemlerine göre herhangi bir fayda sağlayıp sağlayamayacağını tam olarak anlayabiliriz.
Bu, kullanılan bitki türüne ve hava filtrelerine, kirleticilerin toprak mikropları üzerindeki uzun vadeli etkilerine ve bitkilerin doyma noktasına ulaşıp ulaşmadığına bakmayı içerir.
Bitkilerin havayı sentetik malzemelerden (arabanıza yeni araba kokusunu veren türden bileşikler) kaynaklanan kimyasallardan temizleyip temizlemediğini görmek, araştırmacıların takip etmeye istekli olduğu başka bir yoldur çünkü mevcut çalışma bunu ölçmemiştir.
UTS raporu çevrimiçi olarak mevcuttur. [1]Plants Can Clean Toxic Chemicals From The Air in Hours, Study Shows
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
| ↑1 | Plants Can Clean Toxic Chemicals From The Air in Hours, Study Shows |
|---|
