“Kadınlar bilir tadını, erkekler bilir adını’’ diyerek deyimlere bile konu olan çocukların gözdesi haline gelmiş ekşilisi, tatlısı, sadesi, karbonatlısı vb. gibi birçok şekli olan kimine göre yiyecek, kimine göre eğlence aracı, bize göre de kimya laboratuvarı hatta ölümlere sebebiyet verebilecek kadar tehlikeli olan bir maddeden sakızdan bahsetmek istiyoruz bu yazımızda.
2.5 gr’lık küçücük bir sakız en az 34 tane katkı maddesi içerir. En az diyoruz çünkü her bir katkı maddesinin 2-7 tane kendi koruyucu, renklendirici, nem tutucu katkıları vardır. Sakızın üzerinde “laksatif etki (ishal) yapabilir” ve “Sakızdır, yutmayınız” uyarları yer alır. Maalesef çocuklar bu uyarıyı dikkate almaz ve yutar. Yutar yutmasına ama maalesef tadı kadar masum olmayan sakız; kalp krizi, kanser ve diyabete (şeker hastalığ) sebebiyet verebiliyor. Peki nedir bu sakızın içinde bulunan maddeler? Gelin hep birlikte sakızın içinde bulunan maddeleri yakından inceleyelim.
Kimya laboratuvarı diye tabir ettiğimiz sakızda olan maddeler gerçekten çocuk ve yetişkin demeden herkesin sağlığını tehlikeye atabilecek kadar riskli bir gıda maddesi. Sakızda en yaygın kullanılan maddeler:
- Sakız mayası: Sakızın ana maddesidir. Ambalajda belirtilmeyen sakız mayasının içindekiler şunlardır: Kauçuk, vaks, antioksidan, elastomer, reçine, venil polimer, parafin ve katkı maddeleri (katkı maddelerinin sayısı ve türü belirtilmemiştir.)
- Tatlandırıcılar (7 tane): Doğal olmadığı için bunların tamamı sindirimi bozan, alerjilere yol açan, diyabete zemin hazırlayan her birinin özel zararları olan maddelerdir.
- Doğala Özdeş Aromalar (3 tane): Rekombinant -DNA ve nanoteknoloji yöntemleriyle üretilenler beden- ruh dengesini ve hormonal dengeyi etkiler.
- Gliserol (Nem tutucu): Büyük oranda domuz ürünüdür. Mezbaha atıklarından da elde edilebilir.
- Lesitin (Emülgatör): Büyük oranda domuz ürünüdür. Bitkisel olanda “soya lesitini” yazar ancak bu genetiği değiştirilmiş soyadan elde edilir.
- Parlatıcılar (2 tane): Biri “şelak”tır ki genetiği değiştirilmiş bir tür bitten elde edilir. Alerjilere ve beklenmeyen yan etkilere yol açabilir. Diğeri “karnauba mumu” dur. Aslında kağıtçılık ve mobilyacılık gibi sanayilerde kullanılan sentetik bir mumdur. Her ikisi de birçok ülkede yasaklanmıştır.
- Titanyumdioksit E171: Renklendirici ve nem tutucudur. En tehlikeli maddelerden biridir.
Evet, yanlış okumadınız! Sakızın içinde domuz ürünleri, genetiği değiştirilmiş bit, sentetik mumlar vs mevcuttur. İçinde bu kadar tehlikeli maddeler bulunduran bir maddeyi tüketmemiz ne kadar doğrudur? Mesela sakıza tat veren maddelerden sakızda en yaygın olarak kullanılan yapay tatlandırıcılarından biri aspartamdır. Aspartam, odun alkolü ve formaldehiti vücudunuzun içinde metabolize eder. Bu; doğum kusurları, kanser, beyin tümörleri ve kilo alma olaylarına sebep olur. Aspartam bugün maalesef sadece sakızlarda değil birçok gıdanın içerisinde kullanılmaktadır. Meyveli içecekler, meyveli yoğurtlar, dondurulmuş tatlılar, sofralık tatlandırıcılar, ilaçlar, çocuk şurupları ve antibiyotikler, düşük kalorili gıdalar, sporcu içecekleri, çikolatalar, nane şekerleri, dondurmalar, kahvaltılık gevrekler, konserve meyveler bunlara örnektir. Yapay tatlandırıcılar sakızdan kaçmak için tek bir neden olarak yeterlidir. Çoğu markalar da vücudunuzda size ait olmayan ek kimyasal maddeler içerir. İşte bu şüpheli maddeler içermeyen piyasada doğal sakız markaları varsa, onları çiğneyebilirsiniz. Ancak, doğal sakızları da aşırı çiğneme, çene kemik ve kas rahatsızlıkları ile sindirim sorunları riskini teşkil edeceğini unutmayın.
Biraz da verdiğimiz 7 maddeden hariç olan birkaç gıda terörü yaratabilecek sağlığımızı ayaklar altına alabilecek tehlikeli maddelerden de bahsetmek istiyoruz siz değerli okuyucularımıza.
Şeker alkolü sorbitol! Pek çok şekersiz sakızda sorbitol isimli tatlandırıcı bulunur. Sorbitol, ince bağırsak tarafından çok zor absorbe edilir. Aşırı sorbitol tüketimi diyareye (ishal), aşırı kilo kaybına, karın ağrısı, mide krampları, rektal kanama, vücutta ve yüzde şişkinlik, alerjik deri döküntüleri, baş dönmesi, bağırsak sendromları ve nöbetlere sebep olduğu bilinmektedir.
Kalsiyum Kazeini (Kalsiyum Fosfat) de belirtmeden geçmek istemiyoruz. Temel olarak Trident sakız bulunan madde, bir beyazlatma maddesi ya da texturizer olarak kullanılabildiği düşünülmektedir. Kazein, daha önce Çin’de bebek maması zehirlenmelerle bağlantılı ve otoimmünite iyi tanınan tetikleyicisi rağmen işlenmiş süt türevi olarak, küçük, uzun vadeli alımından hakkında bilinmektedir. Ve bu madde de ne yazık ki sakızda da bulunmaktadır.
Maltitol, Mannitol, Acacia, Acesulfame potassium, Aspartame, Candelilla wax, Sodium stearate de sakız da bulunan diğer katkı maddelerdir.
Şimdi yazımızın en başında neden kimya laboratuvarı dediğimizi daha iyi anlatabilmişizdir umarız. Burada ki maddelerin hepsini maalesef çiğnediğimiz sakızlar yüzünden vücudumuza alıyoruz.
Korkunç hastalıklar ile yüz yüze gelmemiz an meselesidir.
Ayrıca sakızlar tüketilip atılmak istendiğinde doğaya zarar vermekte ve çirkin görüntülerle baş başa da kalmaya sebebiyet verebilir.
Bu kadar masum gibi duran fakat hiçte öyle olmayan sakız hakkındaki yazımızı okuduktan sonra aslında ağzınızda oluşan 3-5 dakikalık tat için bu kadar riske değer mi sorusunu kendinize sormanızı isteriz eminiz ki yazımızdan sonra canınız bir sakız çektiğinde aklınıza masum adı altında hastalık deposu maddelerden kaçınmanız gerektiğiniz aklınıza gelecektir.
Doğal, temiz ve sağlıklı bir dünyada yaşamak dileğiyle… [1]Salih, Aidin, Gerçek Tıp – Yitik Şifanın İzinde, Yeryüzü Doğal Sağlık, Gıda Eğitim, Kimya ve Yayıncılık Ltd Şti, İstanbul, 2016. S 20-21. ISBN 978-605-62880-1-2[2]Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES)
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma