Diğer primatlara göre insanlar son derece tuhaf görünmelidir. Genel olarak kılsız olan tek tür biziz. Yine de bir nedenden ötürü vücudumuzda başın tepesi gibi rastgele noktalardan fışkıran bir sürü kılımız var.
Bilim insanları hala bunun nedenini anlayabilmiş değil ancak yeni kanıtlar, saçlarımızın serin kalmamıza yardımcı olmak için evrimleştiği teorisini destekliyor.
Bu yerleşik güneş koruyucu, cömert bir paspas için bariz bir fayda gibi görünebilir ancak bilimin kesin verilere ihtiyacı var. İklim kontrollü bir odada takması için bir termal mankene insan saçı peruk verildiğinde araştırmacılar mankenin kel olduğu zamanki kadar ısıyı emmediğini buldular.
Araştırmacılar; manken üzerinde düz saçlı, gevşek bukleli ve sıkı bukleli olanlar da dahil olmak üzere birçok farklı peruk tipini test ettiler.
Nihayetinde, perukların tümü, lambaların sıcak ışıkları altındayken benzer şekillerde performans gösterdi. Ancak kıvırcık saçlar, mankeni ‘güneş’ radyasyonundan serin tutmada en iyisiydi.
Henüz emsal değerlendirmeden geçmemiş olan ancak ön yayın sunucusu Bioarxiv’de halka açık olan sonuçlar, başın üstündeki herhangi bir bariyerin Güneş’ten ısı kazancını ve buna bağlı olarak terleme ihtiyacını azalttığını gösteriyor.
Bulgular, kafa derisi kıllarının türümüzün dik duruşuna ve giderek büyüyen beyinlerimize yanıt olarak evrimleştiğini gösteriyor.
Araştırmacılar, “Saçın ortaya çıkması, vücudun geniş yüzey alanı boyunca ısı kaybını en üst düzeye çıkarmak ve kafa derisinin doğrudan beyin üzerindeki küçük yüzey alanında güneş ısısı kazanımını en aza indirmek arasında optimal bir denge kurmuş olabilir.” şeklinde açıkladı.
“Sıkıca kıvrılmış saçlar, tipik olarak düz memeli kıllarının kapasitesinin ötesinde ısı akışında ek bir azalma sağlayabilir.”
Sıkı kıvrılmış saçlar, başka hiçbir vahşi memelide görülmeyen bir özelliktir. Açıkçası, insan deneyiminde bu tür kafa derisi kaplamayı tercih eden bir şey var.
Bilim insanları yıllardır saçların özellikle kıvırcık saçların termoregülatör bir tepki olarak evrimleştiğini varsaydılar. Ancak 1988’deki deneyler, kel erkeklerin saçı olan erkeklere göre iki ila üç kat daha fazla terlediğini buldu. İlk başta bu, saçsız kafaların kafayı serin tutmada daha iyi olduğunu iddia etmek için kullanıldı.
Bununla birlikte, 2010’da yapılan daha yeni bir araştırma, kel kafaların basitçe daha fazla ısı emdiğini ve bunun karşılığında daha fazla ter gerektirdiğini buldu.
Mevcut deneyler, saçların yalnızca vücudun terleme tepkisini değil, bir kişinin genel termal yükünü nasıl etkilediğini keşfeden ilk deneylerdir.
Araştırmacılar: “Bulgularımız, dokudan bağımsız olarak saçın vücuttan (bu durumda saç derisinden) çevresine ısı kaybını azaltan bir bariyer görevi gördüğünü doğrulamaktadır.”
Bununla birlikte, sıkıca kıvrılmış saçlar düz durmaz. Bu da saç derisinin güneşten korurken daha iyi ‘nefes almasına’ izin verdiği anlamına gelir.
İklim kontrollü bir odadaki manken elbette tamamen gerçekçi değildir. Saç derisinin daha doğal bir ortamda işlev görmesi için nasıl evrimleşmiş olabileceğini görmek için insan katılımcılarla dışarıda daha fazla araştırma yapılmalıdır.
Bununla birlikte, varsayımsal bir anlamda, mevcut deneyin bulguları, insan saçının, özellikle içme suyunun kıt olduğu sıcak ve kurak bölgelerde, iki ayaklı bir yaşam tarzına uyum sağlamak için evrimleştiği fikrine güven veriyor.
Bu ortamda uzmanlar, kıvırcık saçların atalarımıza daha uzun süre “tatlı su içmeye ihtiyaç duymadan önce yorucu fiziksel aktivite” yapma olanağı vermiş olabileceğini düşünüyor.
Belki de yüksek nemde kıvırcık bir saç o kadar da lanet değildir. Çalışma BioRxiv’de yayınlandı. [1]Cool New Experiment Explains Why We Evolved Curly Hair
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
| ↑1 | Cool New Experiment Explains Why We Evolved Curly Hair |
|---|
