Depremin Şiddeti Ve Büyüklüğü Aynı Kavramlar Mıdır?

Benzer İçerikler

İlkokuldan beri öğrendiğimiz “Deprem öldürmez, binalar öldürür” cümlesi, aslında hayatımızın bir parçası olan anlamlı sözlerden biridir. Ülkemiz deprem kuşağında Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu fay hattı olmak üzere toplamda 3 büyük fay hattı bulunduran bir kesimde yer almaktadır. 1939-Erzincan , 1966 Varto, 1999 Gölcük depremlerinin ana sebepleri bu fay hatlarıdır.

Ülkemizde maalesef  6 Şubat 2023’te bu depremlere bir yenisi eklenmiştir. Merkez üssü Kahramanmaraş-Ekinözü olan 7.6 ve 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş ve  sarsıcı deprem maalesef 10 ilimizi kötü bir şekilde etkilemiştir. KilisDiyarbakırAdanaOsmaniyeŞanlıurfaAdıyamanGaziantepMalatya ve Hatay‘da yıkıma neden olan depremde yaşananların ardından 7 Şubat Salı günü Ohal ilan edilmiştir.

Depremzedelerimize geçmiş olsun dileklerimizi sunarken vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralı olarak kurtarılan vatandaşlarımıza ise acil şifalar diliyoruz.

Yazımızın başında da belirtiğimiz 7.6 ve 7.7 büyüklüğü kelimesine dikkat kesilmenizi siz değerli okurlarımızdan rica ediyoruz. Depremin büyüklük  ve şiddeti arasındaki farkı merak eden okurlarımız için araştırdık. Onun öncesinde depremle ilgili biraz daha bilgi sahibi olalım

Dünya Farklı Katmanlardan Oluşur

Dünya farklı katmanlardan oluşur:

  • Esas olarak metal olan merkezdeki çekirdek
  • Esas olarak kaya olan manto
  • Görebildiğimiz kısım olan kabuk

Kabuk (mantonun üst tabakası ile birlikte), tektonik plakalar adı verilen farklı parçalardan oluşur . Bu plakalar bir yapboz gibi birbirine oturur ve yılda birkaç santimetre hızla, farklı yönlerde ve farklı hızlarda hareket eder. Bazı plakalar birbirinin yanından kayar, bazıları birbirinden uzaklaşır ve bazıları birbirine çarpar. Bazen bu plakalar buluştuğunda birbirine kilitlenir. Buna levha sınırı veya fay hattı denir. 

Deprem Anında Neler Oluyor? 

Plakalar uzun süre farklı yönlerde hareket ettikçe, sürtünme enerjisinin birikmesine neden olur. O kadar büyük hale gelir ki, bir şok dalgası – bir deprem yaratan enerji açığa çıkar. Okyanusun altında bir deprem olursa, tsunami adı verilen bir dizi büyük dalga yaratabilir.

Depremler Nasıl Ölçülüyor? 

Bazı depremler o kadar küçüktür ki, yalnızca uzman ekipman tarafından tespit edilebilirler. Bazıları da o kadar şiddetlidir ki kasabaları ve şehirleri yok edebilirler.

Richter büyüklük ölçeği, depremlerin büyüklüğünü ölçmek için kullanılır. Sayı ne kadar yüksek olursa, deprem o kadar güçlü ve gerçek hasara neden olma ihtimali o kadar yüksek olur.

Şimdi gelelim depremin boyutu ve şiddeti arasındaki farklara;

Depremin gücü ya da “boyutu” iki yolla ölçülmektedir. Bunlardan birisi depremin “şiddeti” diğeri ise “büyüklüklüğü”dür. Bu iki kavram sıklıkla karıştırılmakta ve yanlış kullanılmaktadır.

Depremin şiddeti; herhangi bir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle depremin şiddeti, onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı, yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık dahi değişik olabilmektedir. Şiddet depremin kaynağındaki büyüklüğü hakkında doğru bilgi vermemekle beraber, deprem dolayısıyla oluşan hasarı yukarıda belirtilen etkenlere bağlı olarak yansıtır.

Depremin şiddeti, depremlerin gözlenen etkileri sonucunda uzun yılların vermiş olduğu deneyimlere dayanılarak hazırlanmış olan “Şiddet Cetvelleri”ne göre değerlendirilmektedir. Diğer bir deyişle “Deprem Şiddet Cetvelleri” depremin etkisinde kalan canlı ve cansız her şeyin depreme gösterdiği tepkiyi değerlendirmektedir. Önceden hazırlanmış olan bu cetveller, her şiddet derecesindeki depremlerin insanlar, yapılar ve arazi üzerinde meydana getireceği etkileri belirlemektedir.

Bir deprem oluştuğunda, bu depremin herhangi bir noktadaki şiddetini belirlemek için, o bölgede meydana gelen etkiler gözlenir. Bu izlenimler, şiddet cetvelinde hangi şiddet derecesi tanımına uygunsa, depremin şiddeti, o şiddet derecesi olarak değerlendirilir. Örneğin; depremin neden olduğu etkiler, şiddet cetvelinde VIII şiddet olarak tanımlanan bulguları içeriyorsa, o deprem VIII şiddetinde bir deprem olarak tariflenir. Deprem şiddet cetvellerinde, şiddetler Romen rakamıyla gösterilmektedir. Bugün kullanılan başlıca şiddet cetvelleri değiştirilmiştir. Bunlar, “Mercalli Cetveli (MM)” ve “Medvedev-Sponheur-Karnik (MSK)” şiddet cetvelidir. Her iki cetvelde de XII şiddet derecesini kapsamaktadır. Bu cetvellere göre, şiddeti V ve daha küçük olan depremler genellikle yapılarda hasar meydana getirmezler ve insanların depremi hissetme şekillerine göre değerlendirilirler.

VI-XII arasındaki şiddetler ise, depremlerin yapılarda meydana getirdiği hasar ve arazide oluşturduğu kırılma, yarılma, heyelan gibi bulgulara dayanılarak değerlendirilmektedir.

Depremin büyüklüğü ise; deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Enerjinin doğrudan doğruya ölçülmesi olanağı olmadığından, Amerika Birleşik Devletleri’nden Prof. C. Richter tarafından 1930 yıllarında bulunan bir yöntemle depremlerin aletsel bir ölçüsü olan “Magnitüd” tanımlanmıştır. Prof. Richter, episantrdan 100 km. uzaklıkta ve sert zemine yerleştirilmiş özel bir sismografla (2800 büyütmeli, özel periyodu 0.8 saniye ve sönümü olan bir Wood-Anderson torsiyon Sismografı ile) kaydedilmiş zemin hareketinin mikron cinsinden (1 mikron 1/1000 mm) ölçülen maksimum genliğinin 10 tabanına göre logaritmasını bir depremin “magnitüdü” olarak tanımlamıştır. Bugüne dek olan depremler istatistik olarak incelendiğinde kaydedilen en büyük magnitüd değerinin 8.9 olduğu görülmektedir. (31 Ocak 1906 Colombiya-Ekvator ve 2 Mart 1933 Sanriku-Japonya depremleri).

Magnitüd, aletsel ve gözlemsel magnitüd değerleri olmak üzere iki gruba ayrılabilmektedir.

Aletsel magnitüd, yukarıda da belirtildiği üzere, standart bir sismografla kaydedilen deprem hareketinin maksimum genlik ve periyot değeri ve alet kalibrasyon fonksiyonlarının kullanılması ile yapılan hesaplamalar sonucunda elde edilmektedir. Aletsel magnitüd değeri, gerek hacim dalgaları ve gerekse yüzey dalgalarından hesaplanmaktadır.

Genel olarak, hacim dalgalarından hesaplanan magnitüdler (m), ile yüzey dalgalarından hesaplanan magnitüdler de (M) ile gösterilmektedir. Her iki magnitüd değerini birbirine dönüştürecek bazı bağıntılar mevcuttur.

Gözlemsel magnitüd değeri ise, gözlemsel inceleme sonucu elde edilen episantr şiddetinden hesaplanmaktadır. Ancak, bu tür hesaplamalarda, magnitüd-şiddet bağıntısının bölgeden bölgeye değiştiği de göz önünde tutulmalıdır.

Gözlemevleri tarafından bildirilen bu depremin magnitüdü depremin enerjisi hakkında fikir vermez. Çünkü deprem sığ veya derin odaklı olabilir. Magnitüdü aynı olan iki depremden sığ olanı daha çok hasar yaparken, derin olanı daha az hasar yapacağından arada bir fark olacaktır. Yine de Richter ölçeği (magnitüd) depremlerin özelliklerini saptamada çok önemli bir unsur olmaktadır.

Yazımızın başında da dediğimiz gibi deprem değil bina öldürür. Binalarda imar çalışmalarının iyi bir şekilde yapılması gerekmekte, yöneticilerimizin ve vatandaşlarımızın bu konuda çok hassas olması  gerekmektedir. Bir kez daha deprem felaketi ile uğraşan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, vefat edenlere Allah’tan rahmet ve ailelerin de sabır ve başsağlığı diliyoruz. 

Yine bir gün boyunca sadece depremi, deprem sigortasını, nasıl adımlar atılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini konuşup bir gün sonrasına her şeyi unutmuş olarak uyanmayalım. [1]AFAD T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI[2]https://www.bbc.co.uk[3]https://www.npr.org

Kaynaklar ve İleri Okuma

Kaynaklar ve İleri Okuma
1 AFAD T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI
2 https://www.bbc.co.uk
3 https://www.npr.org

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler