Elektrikli Uçaklar Kalkışa Geçiyor

Benzer İçerikler

CLIMATEWIRE | ABD havacılık şirketi Textron A.Ş, bir Sloven elektrikli uçak şirketini satın alarak elektrikli bir filo oluşturulmasını “hızlandıracağını” duyurdu. Textron, yolcu uçuşları için güvenli olmasıyla uluslararası sertifikaya sahip dünyanın ilk elektrikle çalışan uçağını üreten Pipistrel için 235 milyon dolar ödedi. Pipistrel, pil ve yakıt hücreli elektrikli uçakların geliştirilmesine odaklanan yeni bir bölümün parçası olacak. Textron CEO’su Scott Donnelly, firmaların birleşmesinin şirketini “çok çeşitli görevler için sürdürülebilir uçaklarda dünya lideri” yapmasına yardımcı olacağını öngörüyor. Textron, Cessna ve Beechcraft uçaklarının yanı sıra Bell helikopterleri üretiyor.

Bu, elektrikli uçaklar geliştirmek için büyüyen küresel yarıştaki en sonuncu hamle. Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı, dünya çapında 170 projenin bu tür uçaklara odaklandığını tahmin ediyor – 2018’de yürütülmekte olan projenin iki katı. Enerji Bakanlığı’na hizmet veren laboratuvardan biri olan NREL’den bir rapor: İlk 50 ila 70 koltuklu elektrikli uçağın ortaya çıktığında; pazarın “2028’den itibaren güçlü bir büyüme” görebileceğini tahmin ediyor.

NREL raporunun baş yazarı ve mühendisi Jesse Bennett, “İzlenen tüm farklı yaklaşımları görmek heyecan verici” dedi. Projeler, yeni pilotlar yetiştirmek ve kargo taşımak için kullanılan küçük uçaklardan, kırsal ve küçük kasaba alanlarından büyük ABD havaalanlarına yolcu taşıyabilecek biraz daha büyük uçaklara kadar uzanıyor. ABD, yolcuları daha büyük ABD şehirlerine hizmet veren 30 büyük havalimanına hızlı bir şekilde taşımak için kullanılabilecek elektrikli uçaklar için bir niş görevi görebilecek 5.050 daha küçük havalimanına ev sahipliği yapıyor. Bu, ABD elektrik şebekelerinin daha küçük havalimanlarındaki elektrikli şarj istasyonlarını beslemesini gerektirebilir.

Ayrıca NASA şu anda daha küçük havaalanlarının güneş enerjisi çiftliklerinin elektrikli uçaklara yakıt ikmali yapması için yeterli boş alana sahip olup olmadığını araştırıyor. Geçen yıl yayınlanan bir NASA araştırması, elektrikli uçakların daha yaygın olarak kullanılmasının yakıt tasarrufu sağlayacağını kaydetti. Geleneksel jet veya pistonla çalışan uçaklardaki enerjinin yarısından üçte ikisine kadarının “doğrudan egzoz borusundan çıktığını”, bir elektrik motorunun ise pervaneleri döndürmek için pillerden aldığı enerjinin yüzde 90’ını kullandığı belirtildi.

Textron, elektrikli uçakları kullanmanın çeşitli ödüllendirici yönlerini kendisinin öncülük ettiğini gören birkaç uçak şirketinden biridir.

Boeing Co., General Electric Havacılık ve NASA ile birlikte, elektrikli turboprop motorlu geleneksel bir uçağı 30 ila 36 yolcu taşıyacak şekilde modifiye etmek için çalışıyor. Boeing ayrıca helikopter gibi inip kalkabilen küçük bir uçak olan elektrikli bir hava taksisine 450 milyon dolar yatırım yapıyor. Yeni Zelanda ve San Francisco merkezli, yolcuları daha büyük havalimanlarına “sıfır emisyonla” taşımada bir pazar gören Wisk tarafından geliştiriliyor.

Wisk, yerdeki pilotların rehberliğinde bağımsız olarak uçabilen yolcu ve kargo uçakları geliştirmeyi planlıyor. Ocak ayındaki bir raporda şirket, kendi kendine uçan “eVTOL” veya elektrikli dikey kalkış ve iniş hava taksisini, yolcuların “trafiği atlayıp hedeflerine daha hızlı varmasının” bir yolu olarak tanımladı. Bir başka küresel uçak üreticisi olan Airbus, Fransa’da, daha yüksek voltajlı lityum-iyon piller kullanan altı motorlu bir uçak olan “EcoPulse” geliştirmek için çalışıyor.

Planörlerden yarasalara

Textron, Pipistrel’i satın alarak, kurucusu Ivo Boscarol’un yıldız parıltısını devralıyor.

Boscarol uçak endüstrisine hobisi sayesinde girdi: Planörle uçma. 1980’lerde, bir dizi meraklı hafif, uçurtma benzeri uçakları daha hızlı ve daha uzağa götürmeye çalışıyordu. Ancak küçük bir fotoğrafçılık işletmesi olan Boscarol, küçük elektrik motorları ve üç tekerlekli bisiklet benzeri bir gövde ile başlayarak hepsini yendi. Lisanssız motorlu uçak uçurmak Slovenya’da yasa dışıydı ancak Boscarol İtalya’dan bir uçak kaçırdı ve onu geliştirmeye başladı, geliştirdiği modelleri akşamın erken saatlerinde, koruyucu karanlıkta, test etti. Tanık olanlar Boscarol’ın bu garip aletine, İtalyanca yarasa kelimesinden türetilen “pipistrel” adını verdi.

Boscarol 2016’da Plane & Pilot dergisine verdiği demeçte, “Felsefem basit: Hedefleri çok yükseğe koyun, yoksa ölürsünüz” dedi. O zamana kadar, Pipistrel binlerce elektrikli uçak varyasyonunu denemiş ve çeşitli tasarımlarda başarı elde etmişti.

2011 yılında, Pipistrel, lityum-iyon polimer pilleri kullanan NASA sponsorluğundaki bir “çevreci uçuş meydan okumasında” 1,1 milyon dolarlık ödül kazandı. 2020’de şirket, Velis Electro adlı kapalı bir kokpite sahip iki koltuklu bir model tanıttı. Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı’ndan tam sertifika alan ilk ve şimdiye kadar tek elektrikli uçaktır.

Textron’un elektrikli uçak üretmeye yönelik yeni bölümünün başındaki Rob Scholl’a göre; Boscarol, Velis Electro’nun ticari pilotları eğiterek elektrikli uçaklar için gelişmekte olan ilk iş alanına girmesine yardımcı olacak bir danışman olacak. Scholl, “Bizimle fahri başkan olarak yer alarak müşteriler ve düzenleyiciler nezdinde bizim için çok değerli bir kaynak olacak” dedi. Scholl, pilotların eğitiminin başarının anahtarı olduğunu da sözlerine ekledi.

“Bu uçaklarda uçmaya alışmamız gerekecek. Birçok insanın hafife aldığı şey, ticari havacılığın inanılmaz derecede güvenli bir geçmişe sahip olmasıdır. Bu yeni uçaklara güvenilmesi için halkla birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. [1]scientificamerican.com[2]Öne Çıkan Görsel: scientificamerican.com

[cite]

Kaynaklar ve İleri Okuma

Kaynaklar ve İleri Okuma
1 scientificamerican.com
2 Öne Çıkan Görsel: scientificamerican.com

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler