İnsanoğlu doğanın olağanüstü güzelliğinden hep ilham almıştır. Asırlardır yardım elini bizlerin üzerinden çekmeyen doğa, yiyecek ve şifalı otlar sunmasının yanı sıra yorgun ruhları canlandırmaya yardımcı olmuş; tasarımlardan icatlara kadar pek çok alanda insanoğluna fayda sağlamıştır. Doğanın ilham perisi yönüyle daha önce hiç tanışmış mıydınız?
Biyomimikri veya biyotaklit, doğayı taklit ederek ya da doğadan ilham alarak insan problemleri ve ihtiyaçları için çözüm üreten bir disiplindir. Biyomimikri ismi Yunanca “bios” (yaşam) ve “mimesis” (taklit) kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Kavram birçok kaynakta biyomimetizm olarak da geçer. Esasında yeni bir kavram olan ama fikri eskilere kadar dayanan biyomimikri ile sadece doğanın geliştirdiği çözümler değil; tasarım stratejileri, mekanizmalar ve sistemler de temel alınır.
Biyomimetiğin bir bilim dalı olarak tanınması 1940 yılında İsviçre’de yaşayan George de Mestral adında bir elektrik mühendisi sayesinde olmuştur. George de Mestral köpeğiyle alp dağlarında doğa yürüyüşüne çıktığı bir günde, Dulavrat Otu (Arctium lappa) olarak bilinen bitki, köpeğinin tüylerine ve kendisinin pantolonuna yapışır. Bu bitkinin, köpeğinin tüylerinden ve kıyafetlerinden zor bir şekilde ayrıldığını farkedince aklına dâhiyane bir fikir gelir ve Dulavrat Otu’ndan aldığı ilhamla günümüzde giyim endüstrisinde çokça kullanılan ve halk dilinde “cırt cırtlı bant” olarak bilinen Velcro Bandı ortaya çıkar. George de Mestral bu fikrin patentini alıp, doğayı taklit etmekten söz ederek biyomimetiğin ilk bilimsel deneyimini ortaya koyar. Terimsel anlamda ilk kez 1997 yılında Janine M. Benyus’ın “Biomimicry: Innovation Inspired by Nature” adlı kitabında kullanılmıştır. Doğanın insan ihtiyaçlarına cevap verme şeklini model alan biyomimikri; sanat, teknoloji, mimari ve ulaşım gibi birçok farklı alanda kullanılabilir.
Tasarımda Biyomimikri
- Örümceklerin gövde ve bacak yapısından esinlenerek tasarlanan robotlar, askeri amaçlı kullanılmaktadır. Askeri robotların arazi ve kötü hava koşullarına dayanabilmesi için örümceklerde bulunan yürüme, zıplama ve birbirinden bağımsız hareket edebilme gibi özellikleri barındırmalıdır.
- Yusufçuk böceğinin uçuş stili ve denge sisteminden esinlenerek helikopter tasarlanmıştır. Bununla birlikte, helikopterin kuyruk tasarımı ve kütle merkezinin konumu da yusufçuğa bakılarak tasarlanmıştır.
- Uyluk kemiğinden esinlenerek tasarlanan Eyfel Kulesi, yapımında binlerce demiri kullanılarak kemik gibi tutturulmuş olup sağlam ve hafiftir.
- Fermuarlar sineklerin ağız yapısından esinlenerek tasarlanmıştır.
- Yakın gelecekte robotlarla insanların birlikte çalışmasına kolaylık getirmek için yapılan projelerden biri olan biyonik kollar, fillerin hortumlarının esnekliğinden esinlenilerek tasarlanmıştır.
Mimarlıkta Biyomimikri
Sagrada Familia, Antoni Gaudi
Ünlü kilise Sagrada Familia, biyomimetik mimarinin iyi bilinen bir örneğidir. Doğadan ilham alan Gaudi, yapısal unsurlar olarak; katener kemerler, sarmal merdivenler, konoid şekilli çatılar ve yeni bir ağaçtan ilham alan sütun türü; doğal süs unsurları olarak ise bal peteği kapıları, asmadan esinlenen friz, diyatom şeklindeki pencereler kullanmıştır.
Pekin Ulusal Stadyumu (Beijing National Stadium), Herzog & de Meuron
İsviçreli mimarlık firması Herzog & de Meuron tarafından 2008 Olimpiyat Oyunları için tasarlanan stadyum, halk arasında “Kuş Yuvası” olarak adlandırılmıştır. Çanak şeklindeki iç kısım; çatı ve merdivenler, üst üste binen çelik kirişlerle biçimlendirilen yapının mekansal ızgara benzeri oluşumuna entegre edilmiştir. Kuşların yuvalarındaki boş alanları malzemelerle doldurması gibi aralarındaki boşluklar da yarı saydam bir zarla doldurulmuştur.
Lotus Tapınağı (Lotus Temple), Fariborz Sahba
Bahai kutsal kitabına göre, dinin tüm ibadethaneleri dokuz kenarlı dairesel bir şekil içermelidir. Lotus çiçeğinin şeklinden esinlenen mimar Fariborz Sahba, yapıyı dokuz kenar oluşturacak şekilde üçlü gruplar halinde düzenlenmiş 27 bağımsız mermer “taç yaprağından” oluşturmuştur.
Siz de…
Siz de bir problem ya da ihtiyaç üzerine fikir üretme gayesindeyseniz ve bir ilham kaynağı arıyorsanız doğa size ilham olmak için asırlardır tüm mucizeleriyle bekliyor. Üstelik oturduğunuz yerden bile doğanın kendi ihtiyaçlarına nasıl çözüm ürettiğini öğrenmeniz mümkün. Unutmayın: “Bazılarını sevinç gözyaşlarına boğan ağaç, bazılarının gözünde sadece önünde duran yeşil bir şeydir. Bazıları doğayı tamamen alay ve çarpıklık olarak görür… ve bazıları doğayı çok az görür. Ama hayal gücüne sahip kişinin gözünde doğa, hayal gücünün ta kendisidir.” [1]“Doğadan İlham Alan İnovasyon: Biyomimikri” https://webmasto.com/[2]“Doğadan İlham Alan Tasarım Stratejisi: ‘Biyomimikri’ Nedir?” https://blog.burotime.com/[3]“Biyomimikri: Tasarımda Doğadan İlham Alma Akımı” https://peyzax.com/[4]“Biyomimetik Bilimi Tanım ve Tarihçesi” https://tr.linkedin.com/[5]“Biyomimikri ve Biyomimetik Mimari” https://www.popularch.com/
Kaynaklar ve İleri Okuma
↑1 | “Doğadan İlham Alan İnovasyon: Biyomimikri” https://webmasto.com/ |
---|---|
↑2 | “Doğadan İlham Alan Tasarım Stratejisi: ‘Biyomimikri’ Nedir?” https://blog.burotime.com/ |
↑3 | “Biyomimikri: Tasarımda Doğadan İlham Alma Akımı” https://peyzax.com/ |
↑4 | “Biyomimetik Bilimi Tanım ve Tarihçesi” https://tr.linkedin.com/ |
↑5 | “Biyomimikri ve Biyomimetik Mimari” https://www.popularch.com/ |