Hyakinthos (Eski Yunanca: Ὑάκινθος, tanrısal bir kahraman ve Yunan mitolojisinde tanrı Apollon’un çok değer verdiği aşığıdır. Sparta’nın güneybatısındaki Amyklai kentindeki kültü, Miken döneminden kalmadır. Klasik çağda Apollon heykelinin eteğinde yer alan ve onun mezarı olduğu iddia edilen höyüğün çevresinde bir temenos (kutsal alan) kurulmuştur. Efsanelerde ışığın tanrısı Apollon, doğayı simgeleyen Hyakinthos (sümbül), Leuke (akkavak), Daphne (defne) gibi yarı ölümlü kahraman ve nymphalara yönelmiş, ancak bu aşkların çoğu sonuç vermeyen bahtsız sevgiler olarak kalmıştır.
Latin ozanı Ovidius’un anlattığı bir çiçek öyküsünün kahramanı olan Hyakinthos tanrı Apollon’un aşığı hem de yakın arkadaşıdır. Birgün disk atmada yarışırken tanrının fırlattığı disk gelmiş, Hyakinthos’un başına vurmuş. Delikanlının boynu bir çiçek sapı gibi kırılmış, çimenler al kana boyanmış. Arkadaşını kolları arasına alan tanrı da “Ah, senin yerine ben öleyim!” demiş, o anda çimenler gene gövermiş ve Hyakinthos’un öldüğü yerde güzelim bir çiçek açmış: Hyakinthos. Apollodoros’a göre ise Hyakinthos’a yalnızca Apollon değil, Batı Rüzgârı Zephyros da aşıktı, bu nedenle onu Apollon’dan kıskanıyordu. Tanrının yakışıklı prense disk atmayı öğrettiği bir gün, Batı Rüzgârı diski havada yakaladı ve hızla eserek diskin Hyakinthos’a çarpmasını sağlayıp onu öldürdü. Her iki anlatının sonunda da Hyakinthos’un yere damlayan kanından, üzerinde isminin ilk harflerinin (AI) hala görülebildiği, adına sümbül dediğimiz bir çiçek büyüdü. Samasotalı (Samsat) Lukianos, Tanrıların Konuşmaları başlıklı eserinin “Apollon ve Hermes’in Konuşmaları” kısmında şunları yazar: Hermes, Apollon’a yüzünün neden bu kadar mavi/mor olduğunu sorar; Apollon, şimdi Oibalos’un oğlu olan sevgilisi Hyakinthos için yas tutmakta olduğunu, aşkta çok şanssız olduğu için yüzünün mavi (mora kaçan koyu mavi) olduğu cevabını verir. Hermes bunun sevgilisinin öldüğü anlamına gelip gelmediğini sorunca Apollon başıyla onaylar ve devamında öykünün ayrıntılarını anlatır.
Hyakinthos Kültü: Hyakinthos’un Amyklia’da Apollon ile paylaşmak için geldiği bir tapınağı vardı. Bilim insanları, Hyakinthos’un Yunan öncesi bir doğa tanrısı olduğu konusunda hemfikirdir ve kendi kültünün bazı yönleri, kültleri Apollon kültleriyle birleştirilmiş olan bir khthonik (yeraltı) bitki tanrısıdır. Hyakinthos (sümbül), yaz sıcağında öldürülen ilkbaharda filizlenen bitki örtüsünü kişileştirir. Hyakinthos’un tanrılaştırılması, tanrılığa ulaştıktan sonra, doğal çürüme ve yenilenme döngüsünü temsil ettiğini gösterir. Bundan dolayı Hyakinthos, tapanları ıstırap çeken ve kederli olan bir khthonian bitki tanrısıdır.
Mitolojide Hyakinthos’a Apollon tarafından bir kuğu arabası hediye edildiği anlatısı vardır. Antik sanatlarda ise Hyakinthos kendisine aşık iki adamdan ya Apollon ile tanışmak ya da Batı Rüzgârı Zephyros’un kaçmak için bu arabaya binerek kaybolur. Kuğuların, Apollon’un her kış kuğular tarafından çekilen bir arabada seyahat ettiği, sonsuz bahar ve ölümsüzlüğün mistik bir ülkesi olan Hyperboria’nın (kuzey ülkesi) kuşları olduğuna inanılıyordu. Sümbülün kuğularla olan bu ilişkisi, onu Hyperborialı Apollon ve bahar ile yakın bir ilişkiye sokar. Hyakinthos’un kış aylarını yeraltında ya da daha uygun olarak Hyperboria’da geçirdiği ve sümbül çiçeğinin açtığı ilkbaharda dünyaya döndüğü ileri sürülmektedir.
Sembolleri: Sümbülün kanından çıkan çiçek sümbülünün koyu mavi bir renge sahip olduğu ve yapraklarında üzüntünün simgesi olan “AI” harflerini andıran bir yazıt olduğu söylenir. Ancak bu çiçek, bugün sümbül dediğimiz şeyden ziyade başka bir bitki, larkspur veya iris ile tanımlanmıştır. Homeros’un ifadelerinde rastladığımız sümbül, yapraklarının alt kısımlarında tarihi çağlara ait Yunanca AI harflerine benzer bir form barındıran mavi hezaren çiçeğidir; hyakinthos grapta. Öyle olsa bile söz konusu bu çiçek aynı zamanda Giritli Hyakinthos için de kutsal sayılmaktaydı.
Tanrılaştırma (apotheosis) ve Hyakinthia Festivali: Hyakinthos sonunda Apollon tarafından diriltildi ve ölümsüzlüğe kavuştu. Pausanias, Sparta’daki Apollon tahtının, Aphrodite, Athena ve Artemis tarafından Polyboia ile birlikte göğe götürülen sakallı Hyakinthos’un tasvirine sahip olduğunu kaydetmiştir.
Hyakinthos, Spartalıların Hyakinthia ayında (yaz başında) kutlanan başlıca Sparta festivallerinden biri olan Hyakinthia’nın koruyucu tanrısıydı. Festival üç gün sürerdi, birinci gün Hyakinthos’un ölümü için yas tutuldu ve son iki gün onun yeniden doğuşunu kutlanırdı. Yas tutulan birinci günde insanlar olabildiğince tıka basa yemekten ve şarkı söylemekten kaçınırdı. İkinci gün yetişkin erkekler ve gençlerden oluşan korolar ilahiler söyler ve dans ederlerdi. Kızlara gelince, bazıları süslü hasır arabalarda taşınırken, diğerleri iki atın çektiği savaş arabalarıyla yarışlardı. Yeniden doğuş gününde yurttaşlar, arkadaşları ve hizmetçilerini de kendileriyle birlikte eğlenmesine izin verirlerdi. “Neşeli Gece Yarısı Festivali” olarak adlandırılan festivalin üçüncü günü hakkında daha az şey biliniyor, olasılıkla mysterialar (gizem) gerçekleştirilirdi. Klasik yorumlara göre Hyakinthos efsanesi, doğanın ölümü ve yeniden doğuşunun bir metaforudur. Adına düzenlenen Hyakinthia festivali, gençlerin yetişkinliğe kabulü olan inisiasyon/erginleme ayinlerini içeriyordu.
Sümbül Saç: “Hyakinthine saç ya da sümbül saç” terimi, sümbül çiçeklerinin kıvrılmış yapraklarına benzeyen Hyakinthos’un kıvırcık saçlarını ifade eder. Terim ayrıca saçın rengini de açıklayabilir kırmızıya çalan mor ya da koyu menekşe. Aynı terim şiirsel olarak da kullanılır: Homeros’un Odysseia başlıklı destanında tanrıça Athena, Odysseus’a daha güzel görünmesi için sümbül saçı verir. Edgar Allan Poe ise “Helene’ye” başlıklı şiirinde Helene’nin saçını betimlemek için aynı terimi kullanır.
Sümbül taşı: Diğer yandan Yunanlılar, Apollon’u hyakhint adı verilen koyu mavi veya mor renkli değerli bir taşla ilişkilendirdiler. Olasılıkla rengi sümbül çiçeklerine benzediği için böyle adlandırılmıştır. Mor yakut, gök yakut, Yementaşı, zirkon adlarıyla da bilinen hyakinth taşından yapılan bu mücevher, mitolojik bağlantı nedeniyle Apollon için kutsal tutulmuştur. Apollon’un tapınağını ziyaret edenlerin yanı sıra rahipleri ve Delphoi Tapınağının baş rahibesi Pythia’nın da bu taştan yapılmış bir mücevheri takmaktaydı.
Son söz; sümbül, menekşe, dağ lalesi gibi çiçekler Yunan mitolojisinde hayatının baharında ölen çocukların kanından doğarlar ve Flora’nın bahçesindeki bütün yeraltı tanrıçalarının en güzel çiçeklerini temsil ederler.
Nasıl Atıf Yapılır:
[cite]
Homeros’un en güzel betimlemelerinden Hyakinthos’un hikayesi gerçekten büyüleyici. Özellikle hikayenin apotheosis kısmı Homeros’un ne kadar büyük bir ozan olduğunu gösteren inci tanelerinden. Sümbülün, hayatının baharında ölen çocukların kanından doğduğu kısmını bilmiyordum; emeğiniz, kaleminiz için teşekkürler. Sümbüllere diğer çiçeklerden farklı bakış açısıyla baktıran Homeros’a ve hayatlarımızın baharına renk katmak için baharının bitmesi gereken tüm sümbüllere saygı .
Homeros’un en güzel betimlemelerinden Hyakinthos’un hikayesi gerçekten büyüleyici. Özellikle hikayenin apotheosis kısmı Homeros’un ne kadar büyük bir ozan olduğunu gösteren inci tanelerinden. Sümbülün, hayatının baharında ölen çocukların kanından doğduğu kısmını bilmiyordum; emeğiniz, kaleminiz için teşekkürler. Sümbüllere diğer çiçeklerden farklı bakış açısıyla baktıran Homeros’a ve hayatlarımızın baharına renk katmak için baharının bitmesi gereken tüm sümbüllere saygı .
Merhaba Enes Bey,
İlgi ve yorumunuza teşekkür ederim. İnsanın çevresinde olup biteni anlama ve yorumlama çabası… Esenlikle,