Erozyon Kontrolünde de Kullanılabilen Mucize Bitki: Vetiver

Benzer İçerikler

Gelişmekte olan ülkeler için erozyon en büyük çevre sorunlarından ve ekonomik yüklerden biridir. Bu ülkelerin çoğu, sadece birkaç saatlik sağanak yağışın bile her hektardan tonlarca üst toprağı yıkayabileceği tropik bölgelerdedir. Diğer ülkeler ise dönen rüzgarların ve ani sellerin eşit derecede yıkıcı olabileceği daha kuru bölgelerdedir. Gerçekleşen bu doğa olayları ile her gün çok büyük miktarlarda değerli toprak kaybolmaktadır. Daha kötüsü, toprak nehirlerde, rezervuarlarda, limanlarda, haliçlerde ve diğer suyollarında birikmektedir. Bu durumda biriken toprak çevre üzerine yıkıcı etkilerde bırakır ve bu toprağın kaldırılması oldukça zor ve pahalıdır. Bu bağlamda erozyon çift yönlü bir felakettir; hem son derece ihtiyaç duyulan bir kaynak kaybolur, hem de bu kaynak aynı derecede istenmediği bir yerde birikir. Erozyon üstüne çok fazla düşünülen ve konuşulan bir konu olmasına rağmen dünya çapında erozyon sorununu çözmek için çok az şey başarılmıştır. Bunun temel nedeni, gelişmekte olan ülkelerin korunması gereken uçsuz bucaksız topraklarında kolayca benimsenmeye uygun, ucuz, etkili, uzun ömürlü çok az çözüm bulunmasıdır. 

Fakat son yıllarda yapılan çalışmalar “Vetiver” bitkisinin bu ihtiyacı karşılayacağı konusunda oldukça ümitvardır. Yeterince tanınmayan çok derin bir kök sistemine sahip olan vetiver bitkisi, hem tropik hem yarı kurak bölgelerde erozyonu büyük ölçüde kontrol etmek için basit, pratik, ucuz ve sürdürülebilir bir yöntem imkanı sunmaktadır. Özellikle eğimli arazilerin konturları boyunca sıralar halinde ekilen vetiver, çok hızlı dar ama yoğun çitler oluşturur. Vetiverin sert ve yoğun yaprakları toprak ve toprak yüzeyindeki organik madde geçişini önler. Bunun yanı sıra vetiver, tüm yağışların akış hızını yavaşlatır, böylece toprak tarafından yağışın emilmesine ve toprağın ıslanmasına imkan sağlar. Aşınabilir yamaçlardaki vetiver çitlerinin arkasında toprak biriktikçe erozyonun zararlarından korunan, çiftçilik ve ormancılık yapılabilecek stabilize teraslar oluşur. Çiftçiler ve ormancılar daha düz ve daha fazla neme sahip alanlara sahip olurlar. Sonuç olarak, erozyonla mücadelede vetiver bitkisinden faydalanan ülkeler daha temiz nehirlere, bozulmamış haliçlere ve rezervuarlarında daha fazla suya sahip olurlar. Vetiver bitkisinin tacı toprak yüzeyinin biraz altında oluşur, böylece otlayan keçiler ve sığırlar bitkiye kalıcı zarar vermez. Örneğin Hindistan kırsalında dolaşan tüm sığırlara rağmen bitkinin olgun yapraklarının çok sert ve kaba olması sayesinde bitki asla kaybolmaz. Erozyon kontrolü için aç hayvan sürülerinin varlığında bile varlığını sürdürebilen bir bitki varlığı çok önemlidir. Diğer taraftan, bitki büyüme mevsimi boyunca kesilerek hızla büyüyen yeni yeşil filiz yığınları ile hayvanlar beslenebilir. Vetiver bitkisi inanılmaz derecede hızlı kök salar. Yeni Delhi’de inşa edilen özel cam cepheli bir kutuda, kış mevsimi olmasına rağmen bitkinin köklerinin ekimden sadece 2 ay sonra 1 metre, 3 aya içinde 2 metre derinliğe ulaştığı gözlenmiştir. Bitkinin bir diğer avantajı bitki köklerin neredeyse dümdüz büyümesi ve sadece birkaç yan yüzey kökü vardır. Bu durum, vetiverin başka mahsüllerin yetiştirilmesine neden olumsuz etkisinin olmadığını açıklamaktadır.  

Ülkemizde’de son yıllarda vetiver bitkisinin önemi anlaşılmaya başlanmıştır. Vetiver bitkisi ‘Yusufeli Yöresi’nde yer örtücüler kullanılarak erozyon önlemede bitkilendirme olanaklarının araştırılması’ başlıklı Karadeniz Teknik Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında 1998 yılında Güney Amerika’dan getirtilerek Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi seralarında çoğaltılmıştır. Daha sonra çoğaltılan bitkiler Türkiye’nin 5 farklı coğrafi bölgesinde deneme amaçlı deneme amaçlı uygulanmış ve ilk kez 2002 yılında en fazla erozyona maruz kalan Çoruh Havzası’nda konu ile ilgili bir proje yürütülmüştür ve son derece başarılı sonuçlar alınmıştır [1]Cındık, Y., 2012. “Trabzon İli Maçka İlçesi Esiroğlu Beldesi’nde erozyona açık şev alanlarda vetiver grass (Vetiveria zizanioides (Linn.) Nash bitkisinin erozyon önleme olanaklarının … Continue reading

Vetiverin erozyonun önlenmesinde kullanımına önderlik yapan değerli bilim insanlarının en başında 34 yaşında kansere yenilerek aramızdan ayrılmış olan Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Dr. Araştırma Görevlisi Yasemin Cındık’tır. Dünyadaki birçok ülke gibi, küresel iklim krizi sonucu ortaya çıkan çevre felaketleri sonucu erozyon nedeniyle büyük kayıplar yaşayan ülkemizde Yasemin Cındık’ın yaktığı umut meşalesini bıraktığı yerden alıp, erozyonun kararttığı tüm bölgeleri aydınlatmak için taşımak tüm bilim insanlarının ve doğaseverlerinin boynunun borcudur [2]Chomchalow, N., 2001. “The utilization of vetiver as medicinal and aromatic plants”, Pasific Rim Vetiver Network, Technical Bulletin No.2001/1, Office of the Royal Development Projects Board, … Continue reading[3]Dalton, P.A., Smith, R.J., Truong, P.N.V., 1996. “ Vetiver grass hedges for erosion control on a cropped flood plain: Hedge hydraulics, Agr Water Manag, 31, 91-104.[4]Cındık, Y., Demirel, Ö., 2013. “Türkiye’de varolmaya çalışan Vetiver grass bitkisine genel bakış”, İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, 2(6), 387-401..

Nasıl Atıf Yapılır:

[cite]

Kaynaklar ve İleri Okuma

Kaynaklar ve İleri Okuma
1 Cındık, Y., 2012. “Trabzon İli Maçka İlçesi Esiroğlu Beldesi’nde erozyona açık şev alanlarda vetiver grass (Vetiveria zizanioides (Linn.) Nash bitkisinin erozyon önleme olanaklarının araştırılması”, K.T.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Yükseklisans Tezi, Trabzon.
2 Chomchalow, N., 2001. “The utilization of vetiver as medicinal and aromatic plants”, Pasific Rim Vetiver Network, Technical Bulletin No.2001/1, Office of the Royal Development Projects Board, Bangkok, Thailand.
3 Dalton, P.A., Smith, R.J., Truong, P.N.V., 1996. “ Vetiver grass hedges for erosion control on a cropped flood plain: Hedge hydraulics, Agr Water Manag, 31, 91-104.
4 Cındık, Y., Demirel, Ö., 2013. “Türkiye’de varolmaya çalışan Vetiver grass bitkisine genel bakış”, İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, 2(6), 387-401.

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler