Metaverse ve NFT’ye Derinlemesine Bir Bakış

Benzer İçerikler

Bu yazımda son dönemin en popüler konu başlıkları olan NFT ve Metaverse’den bahsetmek ve aklınızda oluşan soru işaretlerinin bazılarına yanıt vermek istiyorum. Metaverse ile başlayıp bir nevi onun parçası, başlangıç noktası olan NFT’yi anlatarak bitirmeye çalışacağım.

Öncelikle, Metaverse’ün kelime anlamına baktığımızda ‘Meta’ Yunan kökenli bir kelime ve İngilizce de beyond kelimesine karşılık gelen sonrası, ötesi demek. ‘Verse’ ise bildiğimiz gibi evren demek. Bu kavramı ben de yakın zamanda duymuş olsam da aslında yeni ortaya atılmış değildir. İlk defa 1992 yılında Neil Stephenson’ın bilgisayarların kurduğu bir evrenden bahsettiği bilim-kurgu romanı olan Snow Crash’te karşımıza çıkıyor. Hatta William Gibson’ın 1984’te yayımladığı bilim-kurgu romanı “Neuromancer”da “siber uzay” olarak da tanımlanmış. Daha sonra 2003 senesinde bu romandan esinlenilerek ortaya çıkan Second Life’da ‘Metaverse’ kelimesi kullanılmadan bu kavramdan bahsediliyor. Sonuç olarak bu kavram bir anda karşımıza çıkıp hayatlarımızı etkilemeye başlamadı. 18 senedir bu kavram var ve birçok yazar, sanatçı, mucit vs… tarafından bahsedilmekte.

Bunun popüler bir hale gelmesi ise hepimizin yakından tanıdığı, hiç güvenmediği ama nerdeyse tüm aplikasyonlarını hepimizin kullandığı, Mike Zuckerberg’in Meta lansmanını yapması ve bunun halkın diline dolanması ile oldu. Ancak bunlardan önce zaten pek çok oyunda da bu hayatlar vardı ve yaşanıyordu (Minecraft, Fortnite, Roblox vb.).

Kafanızda ki soru işaretlerini kaldırmaya çalışırken aklınızı daha da çok karıştırmış olabilirim. En basit, Vikipedia’da geçen hali ile insanların sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), yapay zeka, sosyal medya ve dijital para birimi gibi teknolojileri kullanarak fiziksel dünyanın özelliklerini taklit eden sanal evrende dolaştığı TEK bir evren olarak tanımlayabiliriz. Günümüzde Facebook, Epicgames, Microsoft, Nvidia gibi birçok marka kendi Metaverse’lerini kurduklarını açıkladılar. İşte asıl sorun da burada! Kurumlara bağımlı olmayan sadece tek bir Metaverse olması gerekirken bir anda birçoğu ortaya çıktı. Aslında bu markaların yarattıklarına ‘Island’ deniyor yani ada. Bu adaların bir araya gelmesi ile bu Metaverse oluşuyor, en azından böyle olması gerekiyor. Ama her zaman yaptıkları gibi bu markalar bize kendi ürünlerini dayatmaya çalışıyor ve bu durum ortaya bir kaos çıkartıyor. Şimdi kendini Metaverse olarak tanımlayan bu platformlarda arazi satışı yapılıyor. Burada bir daire, arsa veya herhangi bir şey aldığında fiziksel dünyada da bunu satın almış oluyorsun ve bunun arz-talebe göre bir değeri oluyor. Bana anlatırken bile mantıksız gelen bu düşüncenin sorunu ise şu; senin yatırım yaptığın bu evren patlar ve bu şirket bu platformu kapatır ise ne olacak?

Bahsettiğim arazi olayını bir kenara bırakırsak dünya gerçekten de dijitale geçmiş durumda ve bu durum ilerlemeye de devam edecek gibi gözüküyor. Bu dijitalleşmenin sonucu olarak da gerçek dünyada yaşadığımız birçok antropolojik olayın buraya kaydığı görülüyor. Artık insanlar işe gitmiyor, evden çalışıyor; fiziksel olarak buluşmuyor, sanal dünyalarda bir araya geliyor; mağazaya gitmiyor, evden sipariş veriyor… Her akşam eve gidip ilk iş Discord’unu (Discord: sesli bir iletişim uygulaması) açan milyonlarca insan var ve olmaya da devam edecek. Hatta bu Metaverse’lerde konserler bile veriliyor.

Non Fungible Token (NFT) de bu dijitalleşmenin sanatsal boyutu olarak ortaya çıkıyor. İnsanlar yaptıkları sanat eserlerini dijital olarak imzalıyor ve kripto para karşılığında satışa sunuyor. Bunun içerisinde benim de arkadaşlarımın olduğu, ressamların, heykeltıraşların, grafik tasarımcılarının ve hatta mimarların gerçek dünyada yaptıklarından hiçbir farkı yok. Onlar ne yapıyorlar, eserlerini galerilerde, sergilerde veya sempozyumlarda tanıtıyorlar, davetlere gidiyorlar, belki 100 tane insan ile sohbet edip, kendilerini ve eserlerini tanıtmaya çalışıyorlar. NFT dünyasında ise bu olay genel olarak Twitter’da gerçekleşiyor. İnsanlar eserlerini ve kendilerini tanıtıyor, birbirlerinin eserlerine yorum yapıyor, destek oluyor ve satın alıyor. Yani aklınıza gelen neden buna para harcayayım sorusunun cevabı buradaki benzerlikte yatıyor. Neden beğendiğiniz bir şeyi satın almayasınız, yatırım yapmayasınız ki? Fiziksel dünyadaki koleksiyon parçalarının dijital yansımaları olarak adlandırılan NFT’lerin, Picasso’nun tablosunu satın almaktan, pul koleksiyonu yapmaktan, sadece güzel olduğu için eve ihtiyacından fazla yastık almaktan bile hiçbir farkı olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

Aklınızda NFT’nin ne olduğu ile ilgili bir fikir oluşturabildiysem birazda sistemin nasıl işlediğinden bahsetmek istiyorum. Burada uzun uzun kripto paraları ve blokchain (blokzincir) i anlatmayacağım ki artık herkesin bildiğini düşünüyorum. Eğer bilmiyorsanız ve dünyadan geri kalmak istemiyorsanız da açıp 5 dakika okuyarak öğrenmenizi tavsiye ediyorum.

NFT sistemi de kripto para, blockchain sistemi üzerinden ilerliyor. Bunlardan başlıcaları; Etherum (ETH), Tezos (XZT) ve Solana (Sol). Her birinin dinamikleri farklı işliyor ve marketplaceleri (Pazar yeri) farklı. Etherium biraz daha gözü para hırsı bürümüş insanların olduğu ve saçma sapan milyonlarca NFT’nin üretilip satılmaya çalışıldığı yer olarak görülse de işin asıl para ettiği yer burası. Gerçek koleksiyonerler zaten bu tarz eserleri rahatlıkla kafalarında eleyerek ciddi sanatçıların eserlerine yöneliyorlar. Tezos ise daha çok işe yeni başlayanların kullandığı, kendilerini tanıtmak amaçlı eserlerini daha ucuza koydukları ve işin dinamiklerini öğrenmeye çalıştıkları yer olarak karşımıza çıkıyor. Bu blockchain’in en önemli farkı ise eserinizi dijital olarak imzaladığınızda tüm marketplace’lerden ulaşılabiliyor olması.  Solana ise daha çok müzik eserleri alanında ön plana çıkmaktadır. Tüm bunların ortak özelliği ise aynı amaca hizmet etmesi ve hepsinde gerçekten bu işe zaman ve para harcayan koleksiyonerlerin olması olabilir.

Şimdi bu ağlar da farklılık olduğu gibi Marketplacelerde de farklılıklar var. Bu yazıda her birinden bahsetmek zor olacağı için anlatacaklarımın bir kısmını sonraki yazılara bıraktım.

Bu yazıyı yazmakta ki amacım, dünyanın dijitale doğru hızla gittiğini ve gelecekte söz hakkınız olmasını istiyorsanız bunu bir şekilde yakalamanız gerektiğini düşünmemdir. Umuyorum ki biraz da olsa Metaverse ve NFT ile ilgili aklınızda oluşan soruları yanıtlayabilirmişimdir. Son olarak bana bu Metaverse ve NFT dünyasının kapılarını aralayan Koray Birand’a teşekkür etmek istiyorum [1]nftartexhibition.net[2]Koray Birand Youtube kanalı. 2 şubat 2022 tarihinde yayınlanan “Metaverse 2073 / PixelverZ” isimli Youtube videosundan alıntılar yapılmıştır.[3]InWikipedia, Özgür Ansiklopedi. “Metaverse” tanımı alıntılanmıştır..

Nasıl Atıf Yapılır:

[cite]

DOI: scientiaturcica.com/10.5922/SCITUR.2022.011

PDF

Kaynaklar ve İleri Okuma

Kaynaklar ve İleri Okuma
1 nftartexhibition.net
2 Koray Birand Youtube kanalı. 2 şubat 2022 tarihinde yayınlanan “Metaverse 2073 / PixelverZ” isimli Youtube videosundan alıntılar yapılmıştır.
3 InWikipedia, Özgür Ansiklopedi. “Metaverse” tanımı alıntılanmıştır.

Yorumlar

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler