Transgenik Ağaçlar, İklim Değişikliği ile Mücadelede Umut Olabilirler Mi?

Benzer İçerikler

Sera etkisinin başlıca sebeplerinden olan CO2 gazı, sanayi devriminden bu yana insan aktiviteleri dolayısı ile %45 oranında bir artış göstermiştir. Bu artış, doğal karbon döngüsünde yer alan başta ormanlar olmak üzere turba, permafrost (sürekli donmuş) toprak tabakaları, okyanus suyu ve derin okyanustaki karbonat çökeltileri gibi çeşitli “karbon yutakları” tarafından sınırlanmasına rağmen mevcut CO2 artış hızının yaratacağı iklimsel felaketler bilim insanları tarafından sürekli tekrarlanmaktadır.

Karbon yutaklarının başında gelen ormanları oluşturan ağaçların kuru ağırlıklarının hemen hemen yarısı karbondur. Ağaçlar havadaki karbonu emerek onu odun ve kök gibi stabil karbon formlarına dönüştürebilir. Bilindiği gibi ağaçlar bu karbon dönüşümünü, fotosentez yolu ile şekere ve nihayetinde oduna dönüştürerek yapmaktadır. Ancak ağaçların karbonu ne kadar hızlı emdiği birçok faktörle sınırlı olsa da fotosentez hızı en önemli kısıtlamalardan biridir.

Çünkü neredeyse ağaçların tümü, fotosentez sırasında toksik bir yan ürün olan fosfoglikolat üretmektedir. Bu yan ürün fotorespirasyon süreciyle uzaklaştırılmaktadır. Bu nedenle hızı düşük, verimsiz bir fotosentez biçimini kullanırlar. Eğer ağaçlar bu verimsiz yolu seçmeseydi, enerjinin çok büyük bir kısmı büyümeye yani odun ve kök gibi stabil karbon formlarına dönüşümüne aktarılabilirdi.

Ağaçlardaki fotosentez hızını ve verimini arttırmak için, Kaliforniya’daki bir biyoteknoloji şirketi ‘’Living Carbon’’ araştırmacıları ağaçları hızlı büyütmenin yollarını aramaya başladılar. Bu çalışmalarda “balkabakta” ve “yeşil alglerde” bulunan karbonu fosfoglikolat yerine büyüme için gerekli şekerlere dönüştüren ve bu sebeple fotorespirasyon sürecini hızlandıran genleri kavak ağaçlarına aktarmayı başarmışlardır. Henüz deney aşamasında olan çalışmalar sırasında gerçekleştirilen deneylerde, genetik olarak geliştirilmiş kavakların, sıradan kavaklara oranla 1,5 kat daha hızlı büyüdüğü görülmüştür. Yaklaşık 4 ay süren denemelerde, mühendislik ürünü kavakların ek özellik olmadan kontrol grubu ağaçlardan %53 daha fazla ağırlık oluşturdular. Bu da sıradan bir kavaktan 1,5 kat daha hızlı karbondioksit emilmesi anlamına gelmektedir.

Lancaster Üniversitesi’nde botanikçi Sophie Young, bu gelişmeyi harika bir ilk adım olarak nitelendirse de bu ağaçların sera şartlarında kontrol altında yetiştirildiğine dikkat çekmektedir. Seralarda hızlı büyüyen kavak ağaçları, daha zorlu dış ortam koşullarında aynı performansı gösterebilecekler mi? Living Carbon bu noktada transgenik kavaklarını dış mekanlarda dayanıklılığını test etmek için, Oregon’da bir tarlada bu ağaçları yetiştirmeye başlamış. Bakalım sonuçları nasıl olacak önümüzdeki yıllarda göreceğiz.

Ancak saha denemeleri olumlu sonuç verse bile bu ağaçların yetiştirilip, iklim değişikliği ile mücadelede yer alması zaman alacak gibi gözükmektedir. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde, federal düzenleyiciler, hızlı büyüme için tasarlanmış ekolojiye uzun vadede nasıl bir etkisi olacağı bilinmeyen ağaçların yetiştirilmesini kolayca serbest bırakmayabilir.

Bazı bilim adamları ve çevreciler iklim krizini ele almanın aciliyetinin, transgenik ağaçlarla ilişkili potansiyel risklerden daha ağır bastığına inanıp “Yıllarca bekleyip hiçbir şeyin ters gitmeyeceğinden emin olmak gibi bir lüksümüz yok” diye belirtilmektedir. Bu nedenle küresel ısınmanın başlıca nedeni olan atmosferik karbondioksit seviyelerini aşağı çekmek için umut verici bir yol olarak nitelendirdikleri bu ağaçları dikmeyi desteklemektedirler.[1]To fight climate change, a biotech firm has genetically engineered a very peppy poplar” yazısından uyarlanmıştır.

Nasıl Atıf Yapılır:

[cite]

DOI: scientiaturcica.com/10.5922/SCITUR.2022.009

PDF

Kaynaklar ve İleri Okuma

Kaynaklar ve İleri Okuma
1 To fight climate change, a biotech firm has genetically engineered a very peppy poplar” yazısından uyarlanmıştır.

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler