Yeni bir biyolojik karışım ortaya çıktı.
Araştırmacıların 3 Mart tarihli Science dergisinde yayınladıkları rapora göre, kısmen bitki kısmen hayvan olan biyomühendislik ürünü bağışıklık sistemi proteinleri “pikobodies”, floranın hastalıklarla daha iyi mücadele etmesine yardımcı olabilir. Protein hibritleri, hayvanların benzersiz esneklikteki bağışıklık sistemlerinden yararlanarak bitkilere yeni ortaya çıkan patojenlerle mücadele etme yeteneği kazandırıyor.
Flora, hastalığa neden olan mikropları uzak tutmak için tipik olarak fiziksel bariyerlere güvenir. Olağandışı bir şey bitkilerin içine girerse, iç sensörler alarm verir ve enfekte olmuş hücreler ölür. Ancak patojenler bu savunmaları atlatmanın yollarını geliştirdikçe, bitkiler gerçek zamanlı olarak adapte olamazlar. Hayvanların adaptif bağışıklık sistemleri, bir patojene maruz kaldıklarında birkaç hafta içinde çok sayıda antikor üretebilir.
Dong, özellikle mahsullerin daha uyumlu bağışıklık sistemlerine sahip olmasından fayda sağlayabileceğini çünkü birçok çiftliğin sadece tek bir bitki türüyle dolu tarlalar yetiştirdiğini söylüyor. Doğada çeşitlilik, savunmasız bitkilerin hastalık yayan patojenlerden ve zararlılardan korunmasına yardımcı olabilir. Bir çiftlik daha çok bir açık büfe gibidir.
İngiltere’nin Norwich kentindeki Sainsbury Laboratuvarı’ndan bitki patoloğu Sophien Kamoun, araştırmacıların bitki genlerini hastalıklara dirençli hale getirmek için ince ayar yapmakta başarılı olduklarını ancak doğru genleri bulmanın ve bunları düzenlemenin on yıldan fazla zaman alabileceğini söylüyor. O ve meslektaşları, bitki korumanın hayvanlardan esinlenen çözümlerden ek bir destek alıp alamayacağını bilmek istediler.
Ekip pikobodileri oluşturmak için lama ve alpakalardan elde edilen küçük antikorları, tütün bitkilerinin yakın bir akrabası olan Nicotiana benthamiana hücrelerinde bulunan Pik-1 adlı bir proteinle birleştirdi. Pik-1, ölümcül blast mantarının bitkileri enfekte etmesine yardımcı olan bir proteini tespit eder. Bu test için hayvan antikorları floresan proteinleri hedef alacak şekilde tasarlandı.
Ekip, pikobodilere sahip bitkilerin floresan proteinlere maruz kalan hücreleri öldürdüğünü ve bunun da yapraklarda ölü lekelere yol açtığını tespit etti. Test edilen 11 versiyondan dördü yapraklar için toksik değildi ve sadece pikobodiler bağlanmak üzere tasarlandıkları spesifik proteine bağlandığında hücre ölümünü tetikledi.
Dahası, pikobodiler bitkilere yabancı bir istilacıya saldırmanın birden fazla yolunu sunmak için birleştirilebilir. Bu taktik, bazı bağışıklık tepkilerini birden fazla açıdan atlatma becerisine sahip patojenleri vurmak için yararlı olabilir.
Kamoun, teorik olarak “üzerinde çalıştığımız hemen her patojene karşı” pikobodiler yapmanın mümkün olduğunu söylüyor. Ancak tüm pikobodi kombinasyonları testlerde birlikte çalışmadı. “Bu biraz isabet ya da ıskalama” dedi. “Biyomühendisliği geliştirmek için biraz daha temel bilgiye ihtiyacımız var.”[1]Plant/animal hybrid proteins could help crops fend off diseases
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
| ↑1 | Plant/animal hybrid proteins could help crops fend off diseases |
|---|
