Kornalar, bağrışmalar, birbirine karışan müzikler, sürekli çalan telefonlar, inşaat aletlerinin çıkardığı dayanılması güç sesler… Ne diyorsunuz, bu kadarı bile sizi çıldırtmaya yetti mi? Eğer durum böyleyse merak etmeyin gürültüden rahatsız olanlar yalnızca sizler değilsiniz.
Küresel nüfus artışı, kentleşme ve kaynak çıkarma gibi birçok farklı sebeple, maruz kaldığımız antropojenik yani insanın neden olduğu gürültü miktarları son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Son 10 yılda yapılan araştırmalar, artan gürültü maruziyetinin bireylerin davranışları ve türlerin dağılımları/bollukları üzerinde etkileri olduğunu gözler önüne sermiştir.
Yapılan bir avuç kısa vadeli çalışma, gürültünün tür zenginliğini ve bileşimini azalttığını, bunun da toplulukların yeniden yapılandırılmasına neden olduğunu göstermiştir. Benzer şekilde, deneysel olarak uygulanan trafik gürültüsü, sessiz ve gürültülü alanlar arasındaki bariz topluluk kompozisyonu farklılıklarıyla kuş türlerinin bolluğunu ve zenginliğini azaltmıştır.
Bununla birlikte, gürültünün bitki toplulukları üzerindeki uzun vadeli etkilerini araştıran ilk çalışma California Politeknik Eyalet Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından yapılmıştır. Bu araştırmada, gürültünün ağaçlar ve bitkiler üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olduğu, gürültü giderildikten sonra bile bir ekosistemdeki bitki yaşamının çeşitliliğini etkilediğini ortaya çıkarmıştır.
Çalışma, doğalgaz üretimine yardımcı olmak için gürültülü kompresörlerin kullanıldığı New Mexico’daki doğalgaz kuyularının yakınında gerçekleştirildi. Araştırmacılar, gürültülü alanlarda sessiz alanlara göre %75 daha az Pinyon Çamı (Pinus edulis) fidesi olduğunu buldular. Ağaç azalması, büyük olasılıkla, Pinyon Çamı’nın önemli bir tohum dağıtıcısı olan Woodhouse Çalı Kargası’nın (woodhouseii) enerji sektörü gürültüsünden kaçtığı için gerçekleşti.
Firmaların gaz kuyularının yerlerini değiştirip kompresörleri kaldırmasının ardından ortalık sakinleşti. Ancak kompresör bulunmayan bölgelere kıyasla daha az fidan vardı. Fidan
sayısındaki azalma, bölgenin gürültülü olduğu zamanların bir sonucuydu ve gürültü ortadan kalktıktan sonra bile pinyon çamı tohumları hala filizlenmemişti.
ABD Ulusal Bilim Vakfı’nın Biyolojik Altyapı Bölümü’nde program direktörü olan Daniel Marenda, “Bu çalışma, büyük ölçekli insan faaliyetlerinden kaynaklanan gürültünün bilinmeyen, uzun vadeli ekolojik etkileri olabileceğini gösteriyor. Gezegen üzerindeki etkimizi nasıl etkili bir şekilde yönetebileceğimizi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.” dedi. [1]“Effects of noise on plants persist over long periods” https://beta.nsf.gov/[2]Cite this article: Phillips JN, Termondt SE, Francis CD. 2021 Long-term noise pollution affects seedling recruitment and community composition, with negative effects persisting after removal. Proc. … Continue reading
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
| ↑1 | “Effects of noise on plants persist over long periods” https://beta.nsf.gov/ |
|---|---|
| ↑2 | Cite this article: Phillips JN, Termondt SE, Francis CD. 2021 Long-term noise pollution affects seedling recruitment and community composition, with negative effects persisting after removal. Proc. R. Soc. B 288: 20202906. https://doi.org/10.1098/rspb.2020.2906 |
