Yapay zeka, bilgisayarlı kodlama sistemi ile insan beyninin düşünme gücünü taklit eden algoritmalardan oluşur. İnsan beynindeki nöronların çalışma prensibini oluşturulan yapay zeka fikri, Alan Turing adlı bilim insanının ‘Makineler de düşünebilir mi?’ sorusunu ortaya atması ile çıkış yapmıştır. İkinci dünya savaşı esnasında Almanların savaş şartlarında haberleşmek için kullandığı şifreli haberleşme cihazının adı Enigma’dır. Aynı süreçte Amerika ordusuna bilim insanı olarak katılan Alan Turing Enigma cihazından çıkan şifreli mesajları çözmekte insan beyninin yetersiz kalacağını görmüştür. Ancak benzer prensiple daha hızlı çalışan makinaların yapılabileceği inancı ile elektromekanik çalışmalar yapmaya başlamıştır. Alan Turing’in çalışmaları sonucu 1947 yılında yapay zeka ürünü olarak ilk bilgisayar bulunmuş oldu.
Günümüzde Sağlık ve Yapay Zekada Neler Oluyor?
Bugün hastaneye gittiğimizde hasta kaydı sisteminden, tanıda kullanılan görüntüleme cihazlarına kadar yapay zeka ürünleri ile çalışılmaktadır. Yani yapay zeka diğer bilimlerin kapsamına girdiği kadar sağlıkla da bütünleşmiş durumdadır.
İnsanın beklenen yaşam süresi Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre 66,5 yıldan 72 yıla çıkmıştır. Dünya nüfus artış hızıyla beraber potansiyel hasta sayısının da arttığı söylenebilir. Alan Turing’in Enigma’nın oluşturduğu milyonlarca şifre karşısında icat ettiği ilk bilgisayar, günümüzde milyonlarca insanın sağlık verileri ve beraberinde tedavi
yöntemlerinin kaydını yapan cihaza dönüşmüştür.
Yapay Zekanın Yetenekleri Nelerdir?
Bilgisayarlar sadece sahip olduğu verileri kaydetmekle kalmaz, aynı zamanda yazılımlar yardımıyla öğrenme ve düşünme yeteneğine de sahip olabilirler. Derin öğrenme algoritmasıyla çalışan makinaların veriler arasında bağlantı kurup birkaç veriyle yeni sonuçlar elde etmesi halinde teknoloji yeni boyutlar kazanıyor. Sağlıktaki örneğine gelecek olursak Amerikan Göz Akademisi’nin kurduğu IRIS sistemi sayesinde doktorlar hasta kayıtlarını IRIS üzerinden yapıyor. Irk, yaş, cinsiyet gibi bilgileri girdikten sonra hastanın öyküsü yazılmasının ardından sistem size en uygun tanı ve tedavi konusunda neler yapabileceğinizi gösteriyor.
Bilgisayarlar, İnsanların Yerini Alabilirler Mi?
Son dönemde teknolojik ilerlemelerden sonra bilgisayarların insanların yerini alabilme konusu gündem olmuştur. İnsanlardan daha hızlı düşünen ve analiz yapabilen bu cihazların aslında insanla eşdeğer iş yapabilmesi mümkün olamaz. Özellikle sağlık bilimlerinde temel öneme sahip olan etik konusu, hasta ilişkileri ve sorumluluk bilinci bir manikaya yüklenebilecek bir yeti değildir. Etik her insan için değişkenlik gösteren bir konudur. Duygular ve iç güdüler elektronik ortamda kodlanamayacak kadar özel ve bilinmeyen içeren yapıya sahiptir. Bir robotun karar mekanizması da kodlarla oluşturulduğu göz önüne alındığında bilgisayarların insanların yerine geçmesinin söz konusu olamayacağına karar verilmiştir.
[cite]
