Bitkiler, farmakolojik açıdan birer hazinedir ve geçmişten günümüze birçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılmıştır. Türkiye, iklim çeşitliliği ve zengin florası nedeniyle, farmakoloji ve fitoterapide önemli bir yere sahiptir. Bu yazımızda, ülkemizin de farklı bölgelerinde bulunan, mucizevi “Scabiosa columbaria” yani “Uyuz otu” bitkisini inceliyoruz.
Doğal İlaç
Scabiosa, Hanımeligiller ailesinin (Caprifoliaceae) bir cinsidir. Scabiosa türleri, günümüz farmakolojisinde ve geleneksel tıpta çok uzun zamandır kullanılan şifalı bir bitkidir. Akdeniz Havzası, Asya ve Güney Afrika’da doğal olarak bulunmakla beraber, dünyanın dört bir yanında süs bitkisi olarak kullanımı yaygın hale gelmiştir. Scabiosa cinsinin 100 adet türü olduğu söylense de, bilimsel olarak kabul edilen 62 türü vardır ve çoğu Akdeniz bölgesinde yetişir. Orta çağdan beri, geleneksel tıpta; şiddetli kaşıntı hissine neden olan uyuz hastalığı için Scabiosa cinsi bitkiler kullanılmıştır. Görünen o ki, bitkinin ismi bir tesadüf değil. Çünkü ‘Scabiosa‘ adı aslında Latince ‘kaşımak’ anlamına gelen ‘scabere‘ kelimesinden gelir. Ancak bitkinin kullanım alanı, ciltteki kaşıntılarla sınırlı değildir. Karaciğer hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar (sinir sistemi bozuklukları), enfeksiyonlar ve özellikle cilt yaraları gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır. Şifa deposu niteliğindeki bu bitki, yeteneğini yapısında bulundurduğu özel moleküllerden alır.
Metabolitler
Bitkiler; primer ve sekonder metabolitler olarak adlandırılan, doğal bileşikler üretir. Primer metabolitler: Bitkilerin var olabilmesini sağlayan basit yapı taşlarıdır. Sekonder metabolitler ise; bitkinin hayatta kalmasını sağlayan, benzersiz özelliklere sahip moleküllerdir. Bu ikincil metabolitler; antioksidan aktiviteden, antimikrobiyal özelliğe kadar birçok biyolojik görevler üstlenir. Dolayısıyla sekonder metabolitler, ilaçların içerisindeki biyoaktif bileşiklerin ana kaynağıdır. Bu özel bileşikler, günümüzde modern ilaçların yapımında çok sık kullanılıyor. Scabiosa türleri, yapılarında barındırdığı zengin sekonder metabolitler sayesinde, çeşitli rahatsızlıkları yatıştırma ve iyileştirme niteliği taşıyor.
Tarihte Scabiosa
Scabiosa cinsinden olan bitkilerin, ilaç olarak kullanımı sizi şaşırtacak derecede eskiye dayanır. Araştırmalara göre 17. yüzyıldan kalma bir ilaç reçetesinde; Scabiosa kökünün, bitkisel tedavide kullanıldığı görülüyor. Eski Roma, Moğol ve Tibet geleneksel tıbbında; Scabiosa comosa türü, karaciğer hastalıklarının tedavisinde, Scabiosa atropurpurea türünün ise, Katalonya ve Fransa’da kızamık hastalığının tedavisinde kullanıldığı bilinilmekte.
Scabiosa columbaria
Scabiosa cinsinin Türkiye florasında 39 türü bulunuyor. Bunlardan biri de: Bitkisel ilaç deposu niteliğindeki “Scabiosa columbaria” türüdür. Daha çok; Güney Marmara, Batı Karadeniz, Antalya, Adana ve Kocaeli gibi bölgelerde yayılım gösteren Scabiosa columbaria; çoğunlukla otlaklarda, kayalık yamaçlarda ve çalılık alanlarda bulunur.
Geleneksel olarak, Scabiosa columbarianın kökleri ve yapraklar; şiddetli gaz sancısı, mide ekşimesi, kısırlık, yüksek tansiyon ve ağrılı adet görme gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılmıştır. Türkiye’nin farklı bölgelerinde, çok sayıda Uyuz otu türü yetişiyor. Halk arasında bilinen adlarıyla: Kocaeli, Batı Karadeniz ve Antalya’da bulunan ‘Şeytan otu’ – Ergene’de bulunan ‘Üç uyuz otu’ – Ege’de bulunan ‘Sidikli uyuz otu’, ‘Kıllı uyuz otu’ ve ‘İzmir uyuz otu ‘- Adana’da bulunan ‘Düğmeli uyuz otu’ ülkemizde yetişenlerden sadece bazılarıdır.
Veba Tedavisinde Kullanılan Scabiosa Türü
Uyuz otu (Scabiosa columbaria) ile aynı familyanın (Hanımeligiller familyası) türlerinden biri olan Knautai arvensis (halk arasında Misk çiçeği yada Tarla uyuz otu olarak bilinir), geleneksel tıpta ‘Hıyarcıklı Veba’nın tedavisinde kullanılmıştır. Bunun yanı sıra bitkinin içerdiği sekonder metabolitler; insanda balgam söktürücü özelliği ile öksürmeyi kolaylaştırarak, göğüs tıkanıklığını gidermeye yardımcı olur. Bazen de uyuz, egzama, kızarıklıklar ve genital kaşıntı gibi durumların tedavisinde doğrudan cilde uygulanarak kullanılır. Ayrıca bu bitkinin, ciltteki morlukları ve iltihabı tedavi etmek özelliği de bulunur.
İnsan sağlığı konusunda hayati öneme sahip olan ilaçlar, aynı zamanda üretim ve ticaret kapasiteleri ile ülke ekonomilerine büyük katkı sağlar.
Türkiye coğrafi konumu ve biyoçeşitliliği nedeniyle, tıbbi değeri olan birçok bitki türünü barındırır. Fakat, zengin olanaklarımıza ve çeşitli sektörlerdeki önemine rağmen; bitkilerimize gerekli özeni göstermiyoruz. Sonucunda: Biyoçeşitliliğin korunmasından, sağlık sektörüne – ekonomiden, gıda sektörüne kadar birçok alanda maddi, manevi kayıplarımız oluyor. Bu yüzden ülkemizde, tıbbi ve aromatik bitkiler çalışmalarına daha fazla yatırım yapılmalı ve bu alandaki bilimsel faaliyetleri arttırmalıyız. İlaç üretiminde gelişme ve ekonomik fayda için, tıbbi değeri olan bitkileri koruma altına alarak, üretimlerini desteklemeliyiz[1]blog.gardeningknowhow.com[2]researchgate.net [3]sciencedirect.com.
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
↑1 | blog.gardeningknowhow.com |
---|---|
↑2 | researchgate.net |
↑3 | sciencedirect.com |