Biyologlar, dil ve hiyerarşik liderlik sistemi olmadan karmaşık görevleri nasıl başardıklarını bulmak için, Arizona çölündeki karınca kolonilerini incelediler. Karıncaların, basit etkileşimler kullanarak çok daha karmaşık görevleri yerine getirebilmek için özel bir iletişim ağı kullandıkları keşfedildi. Bilim adamları bu ağa ‘Anternet’ diyor. Karıncaların bilgi akış sisteminin tümünün çözümlenmesiyle; internet sistemlerini geliştirebilir ve beynin, sinyalleri algılama aşamalarını daha iyi anlayabiliriz.
Ağ protokolü nedir?: IP adresleri internete bağlanmak isteyen cihazların birbirlerini tanıyarak iletişime geçmesini sağlayan kimlik numaralarıdır. Temelde bu sistem veri alışverişini sağlar. Protokoller; insanlar arasında kullanılan bir dil gibi, bilgiyi iletmek için belirlenmiş yönergeleri kullanarak, cihazlarının ağ üzerinde nasıl veri alışverişi sağlayacaklarını belirler.
İki Stanford bilim insanı tarafından yapılan araştırmalar, karınca davranışları ile internet protokolleri arasında pek çok ortak noktanın olduğunu ortaya çıkardı.
Karıncaların bir bölgede, ne kadar yiyecek olduğunu keşfetmek için kullandıkları algoritma, esasen iletim kontrolünde kullanılan TCP (Transmission Control Protocol) protokolüyle aynı olduğu anlaşıldı. Bu sonuca göre: Karıncalar, insanların icat ettiğini sandığımız bir algoritmayı, milyonlarca yıldır zaten kullanıyorlardı.
İletim Kontrol Protokolü veya TCP, ağ üzerinde, veri tıkanıklığını yöneten bir algoritmadır ve şu şekilde çalışır: Bir A kaynağından B hedefine dosya göndermek için, dosya numaralandırılmış paketlere bölünür. B her paketi aldığında, A’ya paketin geldiğine dair bir alındı sinyali veya onay gönderir. Onayların gönderene geri dönme hızı, veri akışındaki tıkanıklığı gösterebilir. Benzer şekilde, karıncalar da yiyecek aramaya çıktıktan sonra yuvalarına dönüş şekillerine göre; veriyle ilgili (yani yiyecek miktarı) kolonilerine sinyal vermiş olurlar.
Bir toplayıcı karınca, yiyecek bulana kadar yuvasına geri dönmez. Eğer toplayıcı karıncalar hızlı bir şekilde geri dönerse; kolonide ki karıncalar tarafından yiyeceğin daha fazla olduğu bildirimi alınmış olur. Böylece koloniden daha fazla karınca yemek taşımak için yuvadan ayrılır. Ayrıca araştırmacılar; karıncaların aralarında ki bilgi iletişiminde, ağ protokollerinden bir diğerini de uyguladıklarını gördü. Bu da TCP’nin zaman aşımı adı verilen başka bir protokolüdür. Kaynaklar arası, bağlantı koptuğunda veya kesintiye uğradığında meydana gelir ve kaynak verileri göndermeyi durdurur. Benzer şekilde, toplayıcı karıncaların yuvaya dönmeleri 20 dakikadan fazla geciktiğinde, yuvadan daha fazla karınca ayrılmaz. Bununla birlikte, karıncalar eli boş ve geç dönmeye başlarsa, yemek aramak için daha az karınca gönderilir ve belki de görev iptal edilir. Daha uygun yemek kaynakları bulmak için karıncalar başka yerlere yönlendirilir. Karıncaların bu muazzam davranış şekli, 1970’lerde TCP yazılmadan önce anlaşılmış olsaydı, günümüz internet tasarımı çok daha gelişmiş olabilirdi [1]news.stanford.edu.
[cite]
Kaynaklar ve İleri Okuma
↑1 | news.stanford.edu |
---|