Dünyadaki En Aşırı ve En Etkili 6 Çevre Yasağı

Benzer İçerikler

Aşırı görünebilirler ama işe yarıyorlar.

Birçok çevre yasası reaktiftir. Genellikle çevresel felaketlerin ardından, yaşam koşulları katlanılamaz hale geldiğinde veya bazı saçma atık örnekleri kamu tarafından farkedildiğinde devreye girerler. Ve bir kez yürürlüğe girdiğinde bu yasalar, gece gündüz gibi, sürekli bir etkiye sahip olma eğilimindedirler.

İşte çevreyi korumak için hazırlanmış 6 aşırı çevre yasası;

Balık Avcılığı Yasakları

Dünyadaki balık popülasyonlarının yaklaşık % 90’ı aşırı avlanmaktadır. Bununla mücadele etmek için, Pasifik Okyanusunda yer alan Palau adası, balıkçılığın yasaklandığı 500.000 kilometrekarelik bir su bölgesi belirledi. Bu bölge dünyada balık avcılığının yapılmadığı en büyük bölge olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kentsel Alanlarda Arabaların Yasaklanması

Dünyanın en büyük şehirlerinin çoğu, hava kirliliği ile boğuşuyor ve hava kirliliği dayanılmaz hale geldiği günlerde hantal ama etkili bir stratejiye başvuruyorlar.  Arabaların kullanımını günlerce yasaklıyorlar.

Yeni Delhi, Paris, New Mexico, Barcelona ve Pekin bu politikayı hayata geçiren şehirlerden sadece birkaçı.

Kömürün Yasaklanması

Kömür dünyadaki en kirli enerji şeklidir. Kömürü çıkartmak nehirleri ve ekosistemleri kirletir ve yakmak hemen hemen her şeyi kirletir. Pek çok ülke şunu söylemeye başlıyor:“ Yeter! Artık kömür yok. “2016 yılında İskoçya son kömür santralini kapattı ve Vietnam kömür girişimlerini iptal etti.

Pestisitlerin Yasaklanması

Avrupa Birliği bu konuda hızlı reaksiyon almayı sever genellikle oyalanmaz. Eğer kötü, zehirli bir pestisit kullanılıyorsa, muhtemelen orada yasaklanmıştır. Ancak ABD’de bir şeyleri yasaklamadan evvel genellikle, pestisitin insan sağlığıyla doğrudan bağlantısı olduğunun ispatı gerekmektedir. Öte yandan Maryland, zehirli olduğu kanıtlanmış bir böcek ilacı sınıfının peşine düşerek bunu değiştirmeye çalışıyor. Marylandin bu böcek ilacı sınıfına karşı getirdiği yasal kısıtlamalar arıları kurtarmaya yönelik küresel çapta yeni bir sayfa olarak kabul görüyor. Ayrıca eyaletler bazında bir ilk olduğunu da belirtmek lazım.

Ozon Tabakasına zarar veren Kimyasalllara Getirilen Yasak

1980’lerde ozon tabakası tamamen bozulacak gibi görünüyordu. Sonra ülkeler benzeri görülmemiş bir şey yaptı; buzdolaplarında ve klimalarda kullanılan bileşikler olan hidroflorokarbonları ve kloroflorokarbonları yasaklamayı oybirliğiyle kabul ettiler. Bunlar, bizi ultraviyole ışınlardan korumaktan büyük ölçüde sorumlu olan, atmosferik katmanda açılan devasa deliğin arkasındaki iki ana suçluydu. Bu tarihi Birleşmiş Milletler anlaşması – Montreal Protokolü – sonrasında ozondaki delik bilim adamlarına göre sürekli olarak küçülmektedir. Bu müdahale sayesinde ozon iyileşiyor. Montreal protokolü tüm dünya bir araya geldiğinde ve her ülke sözüne sadık kaldığında neler yapılabileceğinin güçlü bir kanıtıdır. Montreal Protokolü, Birlemişmiş Milletlerin bir anlaşmayı oybirliğiyle onayladığı ilk protokol oldu ve bilim insanlarına iklim değişikliği konusunda benzer bir uzlaşmanın sağlanabileceğine dair umut veriyor.

Plastiğin Yasaklanması

Plastik kullanımı ile ilgili düzenlemeler yoluna girmiş gibi görünüyor. Dünyanın her yerinde ülkeler plastik kirliliğinin (özellikle okyanuslar için) çevresel zararlarının farkına varıyor ve plastik ürünleri yasaklıyorlar.

İşte favorilerimizden bazıları: Fas, Kenya ve Ruanda plastik poşetleri tamamen yasakladı. Yeni Delhi tüm plastiği yasakladı. Almanya’nın Hamburg kentinde, geri dönüştürülemeyen kahve kapsüllerine kısmi bir yasak getirildi [1]globalcitizen.org[2]Öne Çıkan Görsel: displayr.com.

Nasıl Atıf Yapılır:

[cite]

Kaynaklar ve İleri Okuma

Kaynaklar ve İleri Okuma
1 globalcitizen.org
2 Öne Çıkan Görsel: displayr.com

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler

Rastgele İçerikler